Japonya Rota: Başkentlerin Başkenti – KYOTO


25 Mar 2019
Paylaş

Japonya’da 15 günlük seyahatimizde Tokyo ve Fuji Dağı sonrası rotamızda güzeller güzeli şehir Kyoto vardı. Öncelikle tüm rotamız ve Japonya’ya gitmeden önce bilmeniz gereken önemli bilgiler için aşağıda linkini verdiğim yazımıza göz atmanızı tavsiye ederiz.

Japonya turu planlaması yapılırken, Kyoto’yu yani Başkentlerin Başkenti’ni plana dahil etmemek olmaz. Üstelik de burası sadece öylesine görülüp, geçilecek bir yer olmayıp, en az 3 gününüzü ayırmanız gereken bir şehir.

Sessiz sakin tapınaklar, alışılmışın dışında bahçeler, rengarenk & çiçekler içindeki geyşalar Kyoto denilince akla ilk gelenler aslında.

17 tane UNESCO koruması altındaki bölgesi, 100’den fazla budist tapınağı ve 400’den fazla Shinto (Şinto) Tapınakları ile Kyoto Dünya’nın kültür zengini şehirlerinden biri.

Diğer büyük metropol şehirlerinin tersine eski Japonya’nın hala yaşanılabileceği, hissedilebileceği bir şehir burası.

Kyoto hakkında şöyle okumuştum: “Japon geleneksel kültürü ve tabii ki Kyoto mevsimlerin değişimi ile sıkı bir ilişki içinde aslında. Zamanla her şeyin değiştiği gibi. Tapınak bahçelerindeki çiçekler, ya da Kaiseki mutfağında servis edilen sebzeler ya da Geyşaların saçlarını nasıl süslediği hangi mevsimde olunduğuyla çok alakalı. Bu nedenle Kyoto’ya 10. gelişiniz bile olsa şehirde farklı bir şey keşfetmeniz çok olası. Şehir her mevsim farklı güzellikler sunuyor çünkü. “

Kyoto, bir zamanlar Japonya’ya başkentlik yapmış ve aynı zamanda dünyaya adını Aralık 1997 yılında gerçekleştirilen küresel iklim değişikliği ile mücadele kapsamında imzalanan Kyoto Protokolü ile duyurmuş bir şehir. Kyoto sayısız parkı, tapınakları ve mistik havası ile insanları daha ilk tanıştıkları anda etkisi altında bırakabilen bir şehir.

1000 yılı aşkın bir zaman başkentlik yapmış olan bu şehir Japon tarihi için çok önemli bir yere sahip. 2. Dünya Savaşı’nda yara almadan kurtulmayı başarmış ve 1994 yılından beri UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alıyor. Budist ve Şintoist olmak üzere de 2000’e yakın tapınağa ev sahipliği yapıyor.

Kiraz çiçeklerinin (sakuraların) en iyi gözlemlendiği ve ağaçların altında Japonların bir gelenek olarak yaptıkları pikniklerin (hanamilerin) en meşhur olduğu yer aslında Kyoto. Biz de ekip olarak o kadar şanslıydık ki Kyoto halkı ile beraber hanimi seremonilerine katılma imkanı bulduk. Yerde oturduk, piknik yaptık. Sakura zamanının adeta tadını çıkarttık :)

KYOTO’da neler yapabilirsiniz? Programınıza neleri almanızı tavsiye ederiz?

Bizim bu şehirdeki ilk durağımız Maruyama Park’ı oldu. Japonya seyahatimiz boyunca sakuraları hep gündüz görmüş ve oldukça etkilenmiştik, fakat burada kiraz çiçeklerini gece gördük ve gördüğümüz manzara karşısında resmen büyülendik. Ertesi gün buraya geldiğimizde gece manzarasının daha iyi olduğu konusunda hem fikirdik. Buralarda piknikler nasıl yapılıyor derseniz, ağaçların altında metrelerce hasır halılar döşeli ve sizin tek yapmanız gereken etraftaki sokak yemeklerinden alıp, boş bulduğunuz yere oturmak☺

Aynı yerin gündüz halini de paylaşmak istiyorum:

Sizce de gecesi daha etkileyici değil mi?

Kyoto’daki ikinci durağımız Şintoizm inancına ait en etkileyici tapınaklardan biri olan, tarihi 8. yüzyıla kadar uzanan ve Inari dağının eteklerine kurulmuş olan Fushimi Inari-Taisha’ydı. Onlarca toriden oluşan bir yolu takip ettiğimiz bu tapınak, insana sonsuz gibi geliyor. Hep var ve hiç bitmeyecek gibi. Bu tapınağı muhakkak ziyaret etmenizi öneririz, fakat bunun için yüzlerce merdiveni tırmanacağınızı göze almanız gerekiyor. Ziyaret ücretsiz.

Japonya ile bütünleşmiş o sonsuzluğa giden kırmızı sütunların oluşturduğu tünel tarzındaki yol fotoğrafını sanırım bilmeyen yoktur. İşte burası orası.

Burası aslında Şinto dinine ait dini mabet yeri.

Şintoizm nedir diye sorarsanız?

Şintoizm de Japonya’da Budizm ile birlikte yaşayan dini inançlardan biri.

Fushimi Inari, 8. Yüzyılda Hata Ailesi tarafından Pirinç Tanrısı için yapılmış. Burası zaman içinde Japonya’nın en beğenilen dini mabet yeri olmuş ve şu anda ülke çapında yer alan 40.000 Inari-dini mabet yerlerinin merkezi.

Evet, bu kadar üne bağlı olarak orada bir turist yoğunluğu var ama akşam saatlerine doğru ziyaretinizi planlarsanız bu kalabalığa denk gelmeme şansınız olabilir.

Üçüncü olarak size önereceğimiz yer; Philosopher’s Walk (Filozof Yolu). Burası sakura zamanı kesinlikle ziyaret edilmesi gereken bir yer. Bu yol boyunca yürüdüğünüzde kendinizi hem doğa içerisinde kaybolmuş hem de dinginliğe kavuşmaya başladığınızı hissedeceksiniz. Buranın normal zamandaki resimlerini gördüğümüzde, sakura zamanı resimleri kadar etkilenmedik. Biz Filozof Yolu’nu kesinlikle sakura zamanı görmelisiniz diyoruz☺

Gion; özellikle gece gezmeleri ile meşhur olan bölge. Burası geyşaların bölgesi olarak da biliniyor. Çay seremonilerine katılmak isterseniz Gion bölgesindeki yerleri tercih etmenizi öneririz. Buraya gelmişken en meşhur Shinto tapınaklardan biri olan Yasaka-jinja’yı da muhakkak ziyaret etmelisiniz. Kyoto’nun kalbi olan bu bölgeye geldiğinizde, Japon kültürünü daha iyi hissedeceğinize eminiz.

Kyoto’da yapılan en turistik aktiviteler…

Kyoto’da en meşhur turistik aktivitelerden biri kimono giymek ve bütün günü bu kıyafetle geçirmek. Saç, makyaj, kıyafet, terlik her şey bu aktivitenin içerisine dahil☺ Biz çok turistik olduğu için bu aktiviteye dahil olmadık ama her yerde yaptıranları gördük. Özellikle de Filozof Yolu’nda.

Bir diğer Japonya’da olmazsa olmaz diyeceğimiz aktivitelerden biri; çay seremonisi (chadou). Ev sahibinin, misafire sunduğu bu güzel servis, misafirperverliğin en güzel gösterilme şekli. Seremoniler, belirli çay evlerinde, yerel kıyafetler giyen kişiler tarafından, müzik eşliğinde ve huşu içinde yapılmaktadır. Biz bu etkinliğe maalesef vakit bulamadığımız için katılamadık ama size muhakkak katılmanızı öneririz.

Çay seremonisine katılamasak da Filozof Yolu’na giderken, tesadüfen girdiğimiz bir kahve dükkanında çok keyifli bir kahve yapım gösterisi izledik. Japon amca, bize, damıtma yöntemi ile çok lezzetli kahveler yaptı. Neye niyet neye kısmet☺

Özellikle sabah saatlerinde gitmenizi önereceğimiz bir diğer ilginç yer de Arashiyama Bambu Ormanı. Yalnız tekrar etmekte fayda var, sabah çok erken saatlerde gitmezseniz burayı plandan çıkarabilirsiniz. Bambu ağaçları çok etkileyici olsa da sabah saatlerinde gidilmeyen bu yer tamamen kabusa dönebiliyor. Şimdi ben burada internet arama motoruna Arashiyama Bambu Ormanı yazdığınızda karşınıza çıkacak tam beğenmelik bir fotoğraf paylaşmak istiyorum. Bu fotoğrafı tabii ki ben çekmedim. :)

Bu fotoğraf tamamen yanıltıcı. Buraya gittiğinizde bulacağınız görüntü kesilikle bu değil
İşte bu fotoğrafı ben çektim. Bir insan seline dönüşmüş turist kalabalığını fotoğraf karesine sokmamanın yolu ağaçların tepesini çekmekten geçiyor :) Burası benim en büyük pişmanlığım desem. Burada harcadığım zamana acıyorum…

Bizim uğrayamadığımız ama size önerebileceğimiz diğer yerler:

Kinkaku Ji Tapınağı; tapınak, önünde bulunan göl, etrafındaki orman ve kendi altın kaplama görüntüsü ile mutlaka uğranılması gereken bir yer hem sakura zamanı hem de sonbaharda buradaki manzara oldukça büyüleyici.

Nishiki Market; yerel yemeklerin tadına bakmak için kurulan bir pazar yeri. Burası “Kyoto’nun Mutfağı” olarak da adlandırılıyor. Bölgeye özgü yemekleri tatmak isterseniz ya da sizin seçtiğiniz yemeklerin gözünüzün önünde size pişirilmesini isterseniz burası doğru adres.

Bu arada Japonya genelinde yemek kurslarına katılmak çok popüler. Biz çocuklarla yemek kursunda rahat edemeyiz diye bu sefer bu aktiviteden vazgeçtik ama 2011 yılında Vietnam’da katıldığımız yemek kursundan çok zevk almıştık. Japonya turunuzda yemek kursuna katılmak da aklınızın bir köşesinde bulunsun bizce. Görüyorsunuz Japonya yapılacak şeylerin oldukça çok olduğu bir ülke☺

Kyoto Imperial Palace Park; Kyoto’nun başkentlik yaptığı dönemde inşa edilen kraliyet sarayı. Kraliyet ailesine ev sahipliği yapmış, Japon tarihinin en güzel saraylarından biri. Özellikle de sakura zamanı bahçelerinin çok güzel olduğunu okumuştuk. Bu saray ve bahçeleri rehberli turlarla gezebilirsiniz.

Kyoto’da Konaklama

Kyoto, bizim için konaklama olarak en memnun kaldığımız yerlerden biri oldu. 3 gece kaldığımız bu şehirde 2 gece bir Japon evinde, 1 gece de farklı bir Japon evinde kaldık. Ryokan’lar gerçekten de bize oldukça hitabeden yerlermiş hele de çocuklarla bu evlerde çok rahat ettik.

Konakladığımız yer hakkında bilgi almak için konaklama ilgili tüm bilgileri derlediğimiz yazımıza muhakkak göz atın deriz. Kaldığımız yerlerin isimleri ve ücretlerini bu yazıda bulabilirsiniz.

Kyoto’ya ve Kyoto’da Ulaşım

Kyoto’ya Hakone tarafından geldik. Şehirlerarası ulaşım için shinkansenleri tercih ettik, fakat şehir içi ulaşımda banliyö trenleri, otobüsler ve taksilerin hepsini kullandık. Burada dakiklik konusu inanılmaz bir boyutta olduğu için bir yerden bir yere kaçta varacağımız konusu hiç sorun olmadı. Japonya’da bir şehirden diğer şehre nasıl gidebilirsiniz, trenle seyahat etmek kolay mı sorularının cevabı içinse aşağıda linkini verdiğimiz yazıya muhakkak göz atmalısınız.

Kyoto’da Yeme İçme

“Kaiseki”, Japon mutfağının adıdır. İlk yemekten, son yemeğe kadar servis edilen yemeklere, malzemelere ve pişirme tekniklerine verilen genel addır. Kyoto’da örnekleri çok.

Kyoto’da yediğimiz yiyeceklere gelecek olursak; biz mümkün olduğunca sokak lezzetlerini denemeye çalıştık ama bunun dışında yemeklerimizi sabah ve akşam olmak üzere genellikle kaldığımız evlerde yaptık. Dışarıda ise denediğimiz yemekler tempura, udon noodles, yengeç bacakları dahil bir çok deniz ürünü, ramen, soba vs. Zaman içinde yemeklere alıştık, minik gezginlerimiz de bu durumda oldukça iyi.

Kyoto’da bir akşam dışarda yediğimiz yemek
Kyoto’da bir akşam dışarda yediğimiz yemek
Kyoto’da bir akşam dışarda yediğimiz yemek
Balıklı soba
Bu yemeğin adını kesinlikle hatırlamıyorum. Ama kesin aramızdan Fatih sipariş etmiştir. Kendisi menüdeki en ilginç tadları bulup çıkarmada adeta bir usta :)

Kyoto’da Onsen kültürü

Son olarak Kyoto’da meditasyon yerlerinin ve onsenlerin de oldukça çok olduğunu söylemek isteriz. Geziniz esnasında bahçelerde, yeşillik alanlarda ve tapınaklarda bir sürü meditasyon yapan insan görebilirsiniz.
Biz Takayama’ya geldiğimiz zaman onsenlerden yana hakkımızı kullanacağız. Yani rotanın en sonunda yer alan şehirde Takayama’da insen deneyimi yaşadık biz. Kaldığımız otelin her banyosunda kişiye özel insen vardı. Bu konuya o nedenle Takayama yazımızda değinmek istiyoruz.

Kyoto notlarımız bu kadar… Kalbimiz Kyoto’da kaldı dememize gerek yok sanırım :)

Kyoto’da sıradan bir akşam

15 günlük Japonya seyahatimizdeki diğer duraklar için aşağıda linklerini paylaştığım yazılara göz atmanızı tavsiye ederiz.
Japonya 1. Durak – Tokyo
Japonya 2. Durak – Fuji
http://offtheroadonthetrack.com/japonya-rota-hey-fuji-biz-geldik/
Japonya 3. Durak – Kyoto – Bu yazı
Japonya 4. Durak – Himeji
http://offtheroadonthetrack.com/japonya-rota-beyaz-kaleli-himeji/
Japonya 5. Durak – Hiroşima
http://offtheroadonthetrack.com/japonya-rota-hirosima/
Japonya 6. Durak – Miyajima Adası
http://offtheroadonthetrack.com/japonya-rota-med-cezirli-miyajima/
Japonya 7. Durak – Takayama Japon Alpleri

Off the Road on the Track ve Gez Tat Anlat Aileleri olarak 15 günde Japonya’yı keşfe çıktık (22.03 – 06.04.2018)

Bu ekibi seviyorum…

2Kadın2Çocuk / Defne ve Eren Japonya Yollarında

Yorumlar

yorum

Share

Gökçe Demirci