St. Petersburg Günlükleri…


21 Ağu 2015
Paylaş

Her yeni bir şehir keşfi sonrası, 
Oturur uzun uzun düşünürüm…
Bu şehir bende hangi duyguları uyandırdı, neler hissettirdi?
Bir kadın mıydı yoksa bir erkek miydi bu şehir?
Renlerden hangisiydi?
Bir melodi miydi, yoksa bir şiir mi?
St. Petersburg, süsüne düşkün bir kadın benim için… Renklerin tümünü barındıran ama en çok bir balerinin zarifliğini yansıtan beyaz renkte.. Aynı yıldızsız beyaz geceleri gibi… 
Yıldızlarını gökyüzünde değil de sahnede barındıran, sanatı buram buram yaşatan… 
Bir tarafı ise oldukça bohem, sokaklarında bir zamanlar Raskolnikov’un yürümesinden mütevellit.  

St. Petersburg’da nereleri muhakkak görmeli, neyi muhakkak yaşamalısınız?  

Benim ilk 10 Favorim şu şekilde: 

1- Nevsky Prospekt’in gece ve gündüz doya doya yaşamak

St. Petersburg’un kalbi adeta bu cadde. Bu cadde boyunca sıralanmış birçok restoran-cafe var. Gezilecek görülecek kilise, mekanlar da bu caddenin üzerinde. Her daim kalabalık, canlı, hareketli, geceleri ışıl ışıl. Otelinizi bu caddeye yakın bir yerden tutmanızı tavsiye ederim.

Nevksy Prospekt

Her daim canlı, hareketli Nevksy Prospekt

2- Hermitaj Müzesi’nde tam bir gün geçirmek

Hermitaj Müzesi

Hermitaj Müzesi

Dünya’nın en eski ve en büyük müzelerinden biriyle karşı karşı olduğunuzu öncelikle hatırlatırım. Ama eminim Hermitaj Müzesi’ne yaptığınız araştırmalar sırasında zaten denk gelmiş, hakkında çok şey okumuş, muhakkak ama muhakkak görülmesi gerekiyor diye yazılan yorumları aklınızın bir köşesine not etmişsiniz, listenize de almışsınızdır. Alın ama dikkatli olun.

Öncelikle Hermitaj Müzesi öyle 2 saatlik bir aktivite değil. Yoğun bir ilginin olduğunu tahmin ediyorsunuzdur ama benden söylemesi müzeye girmek saatlerinize mal olabilir. Müzeye girdikten sonra çok yoğun bir kalabalıkla bu müzeyi gezeceğinizi de unutmayın. Benim tavsiyem, eğer sanat galerisine, müzeye çok ilgili biri değilseniz bu müzeyi sadece görmek için bu kadar zahmete katlanmamanız yönünde. Eğer merakınız var ise muhakkak tam bir gününüzü buraya ayırın ve giriş biletinizi internetten alın. Biz tam bir günümüzü ayırsak da müzenin tamamını gezemedik. Hiç giremediğimiz odaları var.

Hermitaj Müzesi’nin bulunduğu yer Çarlık Rusyası’nın kışlık sarayı. Bu nedenle de gösterişli bir saray bekliyor olacak sizi. Çarın – Çariçenin özel koleksiyonu daha sonradan bir müzeye dönüştürülmüş. Burası müzeye dönüştürülürken Münih’teki Pinakothek’ten esinlendiklerini okumuştum bir yerde.

Burayı gezerken Çarlık Rusyası’nın ihtişamından etkilenmemek mümkün değil.

Hermitaj Müzesi’ne giriş her ayın ilk perşembe günü ücretsiz. Pazartesi günleri ise kapalı.

Hermitaj Müzesi

Hermitaj Müzesi’nde bir oda

3- Kanlı Kilise / St. Isaac’s Katedrali / Kazan Katedrali muhakkak görülmeli

Kanlı Kilise

Kanlı Kilise

Masalsı mimarisiyle şehre adeta damgasını vuran Kanlı Kilise’yi görmemeniz zaten mümkün değil. Eminim bu güzel kilisenin önünde bol bol fotoğraf çektireceksiniz. Benim bu kilise ile tavsiyem ise muhakkak zaman ayırıp içini gezmeniz yönünde olacak. Kilisenin tüm duvarları, iç mekanı mozaiklerle kaplı. Eğer daha önce benim gibi bu tarz bir kilise görmemiş iseniz etkilenme dereceniz oldukça yüksek olacak.

Kanlı Kilise

Kanlı Kilise – tüm duvarları mozaiklerle süslü

Peki ismi nereden geliyor diye sorarsanız, size burada çok kısa bir tarihi bilgi verebilirim: Dönemim Çarı kilisenin bulunduğu yerde bombalı bir saldırıya uğrar ve ağır yaralanır. Sonrasında da ölür. Bu olayın anısına bombalı saldırının olduğu yere bir kilise yapılır. İsminin Kanlı olmasının sebebi de bu. Bu kilise Çarşamba günleri kapalı. İçini görmek için kişi başı 250 Ruble ödemeniz gerekiyor.

St. Petersburg şehrinin en büyük Rus Ortodoks Kilisesi ünvanını taşıyan St. Isaac Katedrali de oldukça etkileyici.

Bu kilisenin en önemli özelliği, bence, ortada bulunan cam mozaikten oluşan tablo. Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum, Ortodoks Kiliselerinde hemen hemen hiç pencere yok, olanlar çok küçük ve hiçbir özelliği yok. Örneğin Almanya’da bir kilise gezdiğinizde eğer Gotik tarzı bir kilise geziyorsanız yüksek, renkli resimler işlenmiş pencereler dikkatinizi çekecektir. Rus Ortodoks kiliseleri ise bunun tam tersi penceresiz. İşte burada yer alan bu camlı tablo zamanın Alman cam ustalarına yaptırılmış ve buraya getirtilmiş.

St. Isaac Katedrali

St. Isaac Katedrali – Ortada işlenmiş renkli camlı bölüm görünüyor

St. Isaac Katedrali’nin en tepesine çıkıp şehre yukardan bir bakış atmak mümkün. Yapılmalı mı? bence verilen paranın karşılığı alınmıyor, ama eğer zamanınız varsa çıkabilirsiniz. St. Isaac Katedrali’nin içini gezmek kişi başı 250 Ruble iken, çatısına çıkmak için ek olarak kişi başı 150 Ruble ödemeniz gerekiyor.

Kazan Katedrali ise, St. Petersburg halkının gelip ibadetini yaptığı, evlendiği, vaftizlerin yapıldığı bir kilise. Bu nedenle de gezmesi çok keyifli oldu bizim için. Aynı anda bir düğüne ve bir vaftize denk geldik. Giriş de ücretsiz.

Kazan Katedrali

Kazan Katedrali

4- Vasilievskiy Adası’na gidip karşı kıyı seyredilmeli

St. Petersburg’u Venedik gibi adalardan, kanallardan oluşmuş bir şehir olarak hayal etmiştim. Ancak böyle birşeyle karşılaşmadım. Kuzey’in Venedik’i olarak ünlense de Venedik’e hiç benzemeyen, kendine has çok farklı bir şehir St. Petersburg. Su kanalları, caddeleri, bulvarları oldukça geniş. Bu nedenle de küçük, romantik Venedik’e karşılık St. Petersburg bende iri ve ihtişamlı sıfatlarına karşılık geliyor. Vasilievskiy Adası, ada olarak adlandırılsa da ben de çok ada hisse yaratmadı bu nedenle. Ancak köprüden yürüyerek karşıya geçmek ve Hermitaj Müzesi’ne karşıdan bakmak oldukça keyifliydi. Bu bölgede güzel bir park var ve üzerinde 32 metrelik kırmızı kuleleri göreceksiniz. Ayrıca Borsa bu ada üzerinde. Burası akşamları oldukça hareketli. Biz bir salsa kursunun gösterisine denk geldik burada. Akşam üstü bu tarafa kısa bir yürüyüş yapmanızı tavsiye ederim.

Vasilievskiy Adası

Vasilievskiy Adası’ndan Hermitaj’a bir bakış

5- St. Petersburg’un gösterişli metrolarını görmeden dönülmemeli

Özellikle kırmızı hattaki metro istasyonlarını görmenizi tavsiye ederim. Sanki metro duracak ve içinden çar ile çariçe inip sarayına doğru ilerleyecekler havası yaratıyor bu metro istasyonları. Kocaman avizeler, gümüş kolonlar, işlemeli duvarlar görülmeye değer. Aşağıdaki resim Awtowo metro durağında çekildi.

Süslü metro istasyonları

Çar-Çariçe’ye yakışacak güzellikteki metro istasyonları

6- Neva Nehri’nin gece açılan romantik köprüleri kaçırılmamalı

St.Petersburg Köprüleri

St.Petersburg Köprüleri

Gece belli bir saatte (gece 1:30 gibi) Neva Nehri üzerindeki tüm köprüler açılıyor. Bunun nedeni büyük gemilerin geçebilmesi. Ama sanki olay biraz da turistik amaçla yapılıyor. Ancak amaç ne olursa olsun ortaya çok güzel bir görüntü çıkıyor. Öncesinde çok yoğun bir trafiğin olduğu köprüler trafiğe kapanınca meydan insanlara kalıyor.

St.Petersburg Köprüleri

St.Petersburg Köprüleri

Özellikle Hermitaj’ın karşı kıyısına geçip oradan manzarayı seyretmenizi tavsiye ederim. Ama köprülerin kapanması epey bir zaman alıyor, aklınızda bulunsun. Biz köprüler tekrar kapansın da artık otelimize gidelim diye neredeyse dua etmeye başlayacaktık. Ama neyseki soğukta donmadan karşıya geçebildik. St. Petersburg’da özellikle nehir kıyısında havanın çok rüzgarlı olduğunu hatırlatırım.

St.Petersburg - Beyaz Geceler

St.Petersburg – Beyaz Geceler

Burada Neva Nehri’nde yapılan bot turları için ayrı bir parantez açmak istiyorum. Neva Nehri’nin daha dar kanallarında ya da köprülerin olduğu geniz tarafta bot turları turistler tarafından rağbet gören bir aktivite. Biz turistik aktivitelerden artık olabildiğince kaçınan bir çift olduğumuz için bu turlara katılmak yerine yürüyerek kanal boyunu gezdik. Ancak eğer böyle bir tur yapmak istiyorsanız bence gece köprülerin açıldığı zaman bu turu yapın. Açılan ışıl ışıl köprüleri farklı açıdan görme, fotoğraflama şansınız olur. Bu turların fiyatları kişi başı 800 Ruble kadar. Tabii ki günün hangi saatinde yaptığınıza bağlı olarak değişiyor. Gece turları daha pahalı. Pazarlık payı var ama bu fiyatların içinde.

St.Petersburg Köprüleri

St.Petersburg Köprüleri

7- Peterhof muhakkak gezileceklere listesine alınmalı

Çarın yazlık sarayı Peterhof

Çarın yazlık sarayı Peterhof

Çarın yazlık sarayı Peterhof ise bence muhakkak görülmeli, es geçilmemeli. Burada sizi yine çok görkemli bir saray ve devasa bir bahçe bekliyor. Bahçenin birçok yerinde çeşit çeşit fıskiyeler var.

Çarın yazlık sarayı Peterhof

Çarın yazlık sarayı Peterhof

Gezmesi çok keyifli bir yer. Turistlerin ilgi odağı ama alan çok büyük olduğu için gezerken kalabalık çok rahatsız etmiyor insanı. Yine tam bir günlük bir aktivite diye düşünülmeli. Buraya gittiğinizde isterseniz sadece bahçesini ya da bahçe ile birlikte sarayı da gezebilirsiniz. Biz saray konusunda çok şanslıydık. Sanırım öğle arasında bir şekilde içeri girdik ve neredeyse bizden başka hiçkimse yoktu sarayda. Bize özel tur adeta. Saraydan çıktıktan sonra bir baktık ki önünde upuzun bir turist kuyruğu var. Kapıların açılıp içeri alınmayı bekliyorlardı. Biz nasıl oldu hiçkimsenin alınmadığı bir anda içeri girdik anlayamadık. Görevlinin iyi tarafına denk geldik sanırım. Tavsiyem, sabah erken saatte oraya varmanız ve ilk önce sarayı gezmeniz yönünde olacak. Bu saray içinde fotoğraf çekmesi yasak olduğu için fotoğraf çekemedim. Ancak sarayın giriş kısmı, o merdivenler bence muhakkak görülmeli. Rusların Çeşme’de Türkleri yenmesinin anısına bir odanın ismi Çeşme odası ve duvarlarındaki resimler sadece bu savaşı anlatıyor.

Çarın yazlık sarayı Peterhof

Çarın yazlık sarayı Peterhof

Eğer daha önce Paris’teki Versay Sarayı’nı gezdiyseniz Peterhof’un bahçesi size çok tanıdık gelecek. Bahçenin mimarisi bire-bir Versay örnek alınarak yapılmış. Ama yine de çok etkileyici.

8- Marinsky ve Mikhaylovsky Tiyatrosu’ndan birinde muhakkak bir Rus Bale göstesi seyredilmeli

Marinsky ve Mikhaylovsky Tiyatroları Çarlık Rusyası’nın ihtişamını yaşatan çok özel sahneler.

Marinsky Tiyatrosu

Marinsky Tiyatrosu

Örneğin Marinsky Tiyatrosu bu sene 232. sezonunu yaşıyordu.

Bu sahnelerde Rus balesini seyretmek çok özel bir deneyim bence.

Uyuyan Güzel Bale Gösterisi

Uyuyan Güzel Bale Gösterisi – Mikhaylovsky Sahnesi

Her sene Haziran-Temmuz aylarında yapılan bale-opera gösterilerine denk gelirseniz bir bilet alıp katılmanızı şiddetle tavsiye ederim. Biz, Marinsky Tiyatrosu’nda Don Kişot’u, Mikhaylovsky’de Uyuyan Güzel’i seyrettik. Son gecemizde ise şehrin yeni sahnesi olan Marinsky 2’de Sindrella’yı seyrettik. Üç gösteri de harikuladeydi. St. Petersburg bize baleyi sevdirdi.

Festivalin ismi Stars of the White Nights… Bu sene 27.05-02.08 tarihleri arasındaydı. Aklınızda bulunsun.

9- Dostoyevski Müzesi’ne gidilmezse olmaz

St. Petersburg’un bambaşka bir anlamı daha var. Bu şehir Rus Edebiyatı’nın dehası Dostoyevski’nin yaşadığı şehir. Onun karakterlerinin yaşadığı şehir. Karamazov Kardeşler, Raskolnikov, Raskolnikov’un Soneçkası… Hepsi yılın bir günü ete kemiğe bürünüyor ve St. Petersburg sokaklarında karşımıza çıkıyor. Bu seneki Dostoyevski günü 4 Temmuz’daydı. İşte size St. Petersburg’a gitmeniz için bir neden daha…

Dostoyevski'nin Karakterleri

Dostoyevski’nin Karakterleri

Bir de Dostoyevski’nin Karamazov Kardeşler’i yazdığı masasını, odasını görmek, yaşamak için onun bir zamanlar yaşadığı eve gitmelisiniz… Gece yazmayı seven büyük deha ölmeden üne kavuşan nadir insanlardan biri.

Dostoyevski'nin Çalışma Odası

Dostoyevski’nin Çalışma Odası

Burası Pazartesi günleri kapalı. Giriş kişi başı 160 Ruble, audio guide almak isterseniz 200 Ruble.

10- St. Petersburg’un zamansız cafesi – Ziferburg Cafe

Ziferburg Cafe

Ziferburg Cafe’nin her köşesi bambaşka bir şekilde döşenmiş ve her köşesinde ayrı bir süpriz var

St.Petersburg’da son günümüzde gider ayak çok güzel bir cafe keşfettik. Burası alışagelmiş cafe konseptini yerle bir etmiş bir cafe. Bohem tarzda döşenmiş bu cafenin bir köşesinde piyano dinleyebilir, eski tarz koltuklara oturup kitap okuyabilir hatta bir köşesindeki yatakta uzanabilirsiniz. Kahve, çay dilediğiniz kadar, çünkü burada kahveye para ödenmiyor. Burada geçirdiğiniz zamanın maddi bir karşılığı var. Dakika’sı 2 Ruble yani saati 6 TL. Bu Cafe benim favorilerim arasına girdi. Adresi Nevsky Prospekt 48 Numara.

Nevksky Prospekt üzerinde ilerlediğinizde, bir alıveriş merkezinin hemen yanındaki binanın üst katı. O binada birden fazla cafe var. Ziferburg dediğim gibi benim favorim.

St. Petersburg için kaç gün gerekli?

St. Petersburg, müzeleri, Çarlık Rusya’sından kalma gösterişli sarayları, bahçeleri ve kiliseleriyle turistik aktivite açısından oldukça zengin bir şehir. Kanallarını keşfetmek, biraz da şehrin ruhunu yaşamak için bence 4 gün ideal.

St.Petersburg’da Konaklama için güzel bir tavsiye…

St. Petersburg’da konaklama için şehrin adeta kalbi olan Nevski Prospekt seçilmeli bence. Biz hemen bu cadde üzerinde yer alan bir hostelde kaldık. İsmi Angel Court Yard. Ortak banyosu olan odaları dışında, banyosunun içinde olduğu bir-iki odası da mevcut. Biz banyosu kendisine ait olan iki kişilik bir oda için gecelik 4000 Ruble (yaklaşık 65 Euro) ödedik. Otelin mutfağında yemek pişirmek mümkün. Çay, kahve ücretsiz. Temiz, güzel döşenmiş, rahat bir otel. Yeri o kadar merkezi ki biz St. Petersburg günlerimizde çok rahat ettik.

St.Petersburg'da kaldığımız otelin mutfağı

St.Petersburg’da kaldığımız otelin mutfağı

St.Petersburg Yeme-İçme için birkaç güzel tavsiye…

St. Petersburg gezimiz öncesi yeme-içme konusunu epey dert ettiğimi itiraf etmeliyim. Doğu Bloğu ülkelerinde yemek çok da damak zevkime hitap etmediğinden olsa gerek Rusya için de böyle bir kaygım vardı. Ancak endişelerim boşuna çıktı ve oldukça güzel yemekler yedik hem de uygun fiyata.

Sabah kahvaltılarını marketten aldığımız peynir, ekmekle yaptığımız için bu konuda bir önerim yok.

Öğle ve akşam yemekleri içinse tabldot usulü yemek yiyebileceğiniz iki yer önerebilirim. Bunlardan biri Kanlı Kilise’ye giden yolun üzerinde. İsmi Frikadelki (Adres: Emb. Kanala Griboyedova, 8/1A). Burada iki kişi salatası, yemeği, tatlısı 800-900 Ruble’ye yemek yiyebilirsiniz.

St. Petersburg - Frikadelki Restoran

St. Petersburg – Frikadelki Restoran

Bir diğeri ise Market Place. Nevski Prospekt üzerinde Hermitaj’dan Kanlı Kilise’ye doğru yol aldığınızda cadde üzerinde solda yer alıyor. Frikadelki ile aynı konsepte sahip bu mekan da oldukça uygun.

St. Petersburg Günlükleri

St. Petersburg – Market Place

Bu iki mekanın güzelliği yemekleri görüp seçebilmek.

St. Petersburg’da Borç çorbasını tadabilirsiniz.

Cafe olarak ise yukarıda da bahsettiğim gibi Ziferburg Cafe’yi kesinlikle öneriyorum. Bu cafede bir kahve molası verebilir, pencerelerinden hareketli Nevski Prospek’ti seyredebilirsiniz.

Bizim St. Petersburg gezimiz daha çok bale odaklı olduğu için ve neredeyse tüm paramızı baleye yatırdığımız için yemeğe çok bütçe ayırmadık. Hostelin mutfağının da olması işimizi kolaylaştırdı ve kendimiz hazırlayıp yemeyi tercih ettik.

St. Petersburg Günlükleri

bir bale sonrası karnını ekmek peynirle doyurmaya çalışan bizler

St. Petersburg şehir merkezi – havalimanı arası ulaşım

St. Petersburg havalimanından şehre ulaşım otobüs ve metro bağlantısıyla mümkün. Şehre giden otobüsler kişi başı 28 Ruble. Bu otobüs şehirdeki Moskovskaya metro istasyonuna kadar geliyor. Burada da direk metroya geçebilirsiniz. Metro içinse jeton almanız gerekli. Tek yön tek kişi 31 Ruble.

St.Petersburg’da 4 gün kaça malolur?

St. Petersburg’da bizim gördüğümüz en önemli maliyet kalemi otel. Biz 5 gece için 20.000 Ruble ödedik ki bu da yaklaşık 330 Euro’ya denk geliyor o zaman ki kura göre (1 Euro = 60 Ruble idi Haziran 2015’te). Bunun dışında yeme-içme için yaklaşık 7.200 Ruble harcadık. Şehir içi ulaşıma yaklaşık 750 Ruble ödedik. Bizim en büyük maliyet kalemimiz sosyal aktivite oldu. 3 defa bale gösterisine gittik ki biletlerin çok uygun olduğunu söyleyemem. Toplamda yaklaşık 23.000 Ruble harcamışız sosyal aktivite kalemi altında.

Bu maliyetlerin size bir fikir vereceğini umut ederek blogda yer veriyorum.

Peterhof’a Ulaşım

Peterhof’a ulaşım için ayrı bir paragraf açma gereksinimi duydum. Peterhof’a kanallarda yapılan gemi turlarıyla ulaşabilirsiniz ki bu bence en pahalı ve en turistik olan yöntem. Peterhof’a metro ve dolmuşla gitmeniz de mümkün ki biraz uzun sürse de maliyet açısından en uygunu bu. Aklınızda bulunsun…
Bunun için Avtovo metro istasyonundan 224, 300 424 ve ya 424-A No’lu minibüslere ya da 200, 210 No’lu otobüslere binmeniz gerekiyor.

St.Petersburg’a tekrar gelmek için çok güzel nedenler biriktirdik biz bu güzel şehirde…

Off the Road on the Track St. Petersburg’daydı…

03.-08.06.2015 St. Petersburg Günlükleri

St. Petersburg Günlükleri

St. Petersburg Günlükleri – Haziran 2015

Yorumlar

yorum

Share

Gökçe Demirci