Bambaşka bir İtalya deneyimi: Güney Tirol


23 May 2019
Paylaş

Hadi gelin hep beraber bir İtalya gezisi yapalım. Bu yazının satırları arasında dolaşırken İtalya’da dolaşmış kadar olacaksınız bunun garantisini veriyorum.

İtalya diyorum da peki ama hangi İtalya?

Tahmin ediyorum ki İtalya dendiğinde birçoğunun aklına Roma, Milano ya da bilemediniz Sicilya ya da Amalfi kıyıları geliyor. Peki kimin aklına Kuzey İtalya geliyor? Kuzey İtalya’nın Alpler Bölgesi geliyor? Dolomitiler… Muhteşem bir doğa…. Göller geliyor? İşte bu bölge Güney Tirol Bölgesi. 

Güney Tirol Bölgesi’ni 2 defa bloğumda anlatmış ve 3-4 günlük güzel bir doğa kaçamağı için önerilerde bulunmuştum (Bu iki yazının linkini yazının sonunda paylaştım). Anlattığım rotalar/öneriler artık klasikleşmiş/standart hale gelmiş Avrupa rotalarının çok dışında çok da bilinmeyen bir coğrafya hakkında ve bu klasik rotalardan sıkılmış gezginler için. Yani sizler için.

Bu bölge nerede ve buraya en kolay nasıl/nereden ulaşabilirsiniz?

Güney Tirol Bölgesi Kuzey İtalya’da ve tam da Avusturya’nın güney sınırında. Buraya en kolay ulaşım şekli bence Innsbruck üzerinden olacaktır. Avusturya’nın Innsbruck şehrinde uluslararası bir hava limanı var ve Türkiye’den de buraya uçuş olduğunu biliyorum.
Bu bölgeye yakın diğer şehirler ise:
Münih (yaklaşık 3,5-4 saat mesafede),
Milano (yaklaşık 3 saat mesafede) ,
Verona (yaklaşık 1,5-2 saat mesafede),
Venedik (yaklaşık 2,5 saat mesafede),
Bologna (yaklaşık 2,5-3 saat mesafede)
Bunun dışında bu bölgeye ünlü Como Gölü ve Garda Gölü oldukça yakın.
Yazının en sonunda Verona, Venedik ve Garda Gölü gezi rehberlerimin linklerini de paylaştım. Muhakkak göz atın derim.
Yani Güney Tirol gezinizi bu tarafa gelmişken yukarıda saydığım yerlerle birleştirebilir rahatlıkla 1 hafta 10 günlük seyahatler yapabilirsiniz.

Araba kiralamak gerekli mi?

Bence araba kiralamak, bu bölgeyi gezerken size büyük esneklik ve rahatlık sağlayacaktır. Bu bölgenin iki büyük şehri Bolzano ve Meran. Eğer bu iki şehirde kalıp çok fazla hareket etmeyeceksiniz belki arabasız seyahatinizi gerçekleştirebilirsiniz. Ama benim tavsiyem araba kiralamanız yönünde olacak. Bu sayede yüksek dağ yamaçlarında bir otelde ya da çiftlik evinde kalabilir, doğayı daha iyi keşfedebilirsiniz. Ayrıca bence Güney Tirol seyahatinin vazgeçilmezi ‘’şarap turunu’’ da gerçekleştirebilirsiniz. Yamaçların üzüm bağlarıyla dolu olduğunu hatırlatmak isterim.

üzüm bağları…

Her yerde küçük şarap üreticileri var. Arabanızla ilerlerken gözünüze çarpan bir üreticinin kapısını çalıp içeri dalıp şaraplarınızı denemek istiyoruz dediğinizde sizi içeri buyur edeceklerdir. Bu deneyim için de bence araba olmazsa olmazlardan.

Şarap denemesi yaptığımız üreticinin terasında çektirdiğimiz bir fotoğraf

Güney Tirol Bölgesi için en uygun zaman 

Bahar/yaz aylarında yemyeşil doğasıyla Güney Tirol doğa tatili için çok ideal bir yer. Ancak bu bölgenin Eylül/Ekim aylarını da ayrı bir seviyorum. Tam bağ bozumu zamanı bağ bozumu şenlikleri oluyor. Meran yazımda, denk geldiğimiz bağ bozumu şenliğini anlatmıştım. Bağ bozumu ile kısa ama önemli bir ayrıntıyı paylaşmak istiyorum: Bağ bozumu zamanı yapılan şenlikler çok keyifli ancak eğer şarap tadım turu yapma niyetiniz varsa bazı üreticiler bu dönemde aşırı stres altında olabiliyor. Sonuçta o dönemde yapılacak çok iş var. Bu nedenle belki bağ bozumu öncesi gitmekte fayda var.

Bağ bozumu öncesi giderseniz dallarından sarkan üzümlerden yeme şansı yakalarsınız

Sonbaharı sevmemin başka bir nedeni de elma ağaçları… Bu bölgede her yer elma ağaçlarıyla dolu olduğu ve sonbaharda tüm elma ağaçları meyve verdiği için dallardan gizlice elma kopartmak için harika bir zaman :)

Bu bölgenin kışı ise ayrı bir güzel, onu da belirtmeden geçemeyeceğim. Bu bölgede geçen Aralık ayında 10 günlük kış tatili yapmıştık. Unutulmazlarımız arasına girdi. Kışını ayrı bir yazıyla anlatmak istiyorum bu nedenle.

Konaklama için tavsiye 

Daha önce yazdığım iki yazımda da çok güzel iki yer önerisinde bulunmuştum. Bu sefer yine harika bir yer önerisinde bulunacağım. Burası benim Güney Tirol’de kaldığımız yerler arasında favori yerim. Neden diye sorarsanız? Çünkü burası ineklerin, tavukların, tavşanların, keçilerin olduğu çok tatlı bir çiftlik yeri.

Kaldığımız evin terasından çektim bu fotoğrafı
Çiftlik evinin gerçek sahipleri

Çiftliğin sahibinin 3 tane de küçük kızları var. Onlar için yaptıkları ahşaptan oyun alanı var. Kum havuzu var. Çiftlik evinin harika bir dağ manzarası ve önünde inanılmaz büyük bir mera alanı var. Her yer yemyeşil. Etrafta başka çiftlik evleri var ve onların da bir sürü atları var. Yani kısacası Defne için adeta cennet gibi bir yerdi. O çiftlik evinde daha uzun zaman geçirsin diye yürüyüşlerimizi kısa tuttuk ve o da bol bol etrafta oynadı, koşturdu. Ertesi sabah öğle saatlerine kadar çimlerin üzerinde yayıldık desem :) Ruhum dinlendi adeta…

Defne ve ben. Ruhumuzu, bedenimizi topraklarken :)
buranın tadını çıkartırken biz :)

Bu çiftlik evine booking.com’da tesadüf üzerine denk geldik. Çünkü normalde bu siteden zorda kalmazlarsa oda kiralamıyorlarmış. Son dakika olan bir iptal sebebiyle odayı booking.com’da açmışlar onu da biz görüp tuttuk. Bu nedenle mail atmanızı tavsiye ederim. Kaldığımız çiftlik evin internet adresi:

https://www.unterpfaffstall.com

Kaldığımız çiftlik evinin dağ manzarası gerçekten harikaydı

Yeme-İçme Tavsiyesi

Çiftlik evinde biz Rosengarten dairesini tuttuk. Burası 2 çocuklu bir aile için ideal. Bir çift kişilik odasının yanında bir de içinde 2 tane tek kişilik yatağı olan bir odası vardı. Küçük bir mutfağı ve oturma odası vardı.

yemek yeme alanı ile oturma grubunun bulunduğu oda
yatak odalarından biri

Biz akşam yemeklerini kendimiz pişirdik. Hatta pişirip götürdüm bu sefer. Evde her şeyi hazırladım ve tencereleri arabanın arkasına koydum desem :) Çünkü akşam üstü varacaktık buraya. Alış-veriş yapmak için ya da yemek hazırlamak için hiç vaktimiz yoktu. Defne ise açlığa her çocuk gibi dayanamadığından ben de bu sefer böyle bir çözüm ürettim. Bu sayede bulunduğumuz süre zarfında tekrar yemek pişirmemiz gerekmedi.

Akşam vardığımızda bizi karşılayan manzara

Kahvaltı için şunu söyleyebilirim. Çiftlik evi kahvaltı servisi yapıyor. Her ürün de kendi çiftliklerinden. Ama biraz pahalı (Kişi başı 16 Euro). Biz bir sabah kahvaltı sipariş ettik ancak diğer sabah kahvaltımızı kendimiz hazırladık.

Çiftlik evinden aldığımız kahvaltı. Biraz pahalıydı ama sunum harikaydı bence

Bunun dışında bu sefer dışarda hiç yemek yemedik. Bu nedenle bu sefer restoran önerisinde bulunamıyorum. Diğer iki yazımda bulunduğumuz bölge için restoran önerisinde bulunmuştum.

Bu bölgede neler yapabilirsiniz? 

Öncelikle aşağıda linkini verdiğim Bolzano – Yine yeniden Güney Tirol – adlı yazıma da göz atmanızı kesinlikle tavsiye ederim. O yazımda da Bolzano Bölgesi’nde yapılabilecek 5 aktivite önerisinde bulunmuştum.

Bu sefer hoşumuza gidenlerden size tavsiye edebileceklerim ise şöyle:

Kaldığımız çiftlik evi Bolzano şehrinden arabayla yaklaşık yarım saat uzaklıktaydı. Biz daha önce bu şehri gezdiğimiz için bu sefer şehrin içine hiç inmedik. Ama siz yarım gününüzü bu şehre ayırabilirsiniz. (bakınız diğer Bolzano yazısı – Yine yeniden Güney Tirol) 

Bulunduğumuz bölge Bolzano’ya bağlı Ritten adında küçük bir yerleşim alanıydı. Bu bölgenin kaçırılmaması gereken doğa olayı ise piramitler. Yarım günlük bir yürüyüşle bu bölgeyi keşfedebilirsiniz. Bu çok zor olmayan bir yürüyüş. Eğer bizim kaldığımız çiftlik evinde kalırsanız piramit yürüyüşünü yapmanızı tavsiye ederim. Zor bir yürüyüş değil ama eşlik eden manzara harika. Bu yürüyüş sırasında çektiğim fotoğraflardan birkaçını aşağıda paylaşıyorum:

Bu piramitler yağmur, rüzgar gibi doğa olayları sonucu oluşmuş.
Piramitler yürüyüşü sırasında harika bir manzara bize eşlik etti
Piramitleri seyir tepesi
Zor olmayan bir yürüyüştü ancak sıcaklık bizi biraz zorladı

Eğer bizim kaldığımız çiftlik evinde kalırsanız Bozen’ın Ritten yerleşim alanına çok yakın olacaksınız demektir. Aşağıda linkini paylaştığım siteden bölgeyle ilgili daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

https://www.ritten.com/?l=en

Tabii ki şarap turu yapmalısınız. Bunun için arabaya atlayın ve Bozen şehir merkezine doğru yol alın. Eğer zaten Bozen şehir merkezindeyseniz o zaman arabaya atlayın ve yukarılara dağlara doğru çıkın. Tavsiyem manzaranın tadını çıkartırken tabelalara göz gezdirmeniz yönünde olacak. Eğer bir tabela görürseniz o şarap üreticisine ait demektir. Kapılarını çalmaktan çekinmeyin. Kimisi müsait değiliz diyebilir ama birçoğu sizi buyur edecektir. Biz yarım günde tam 3 üretici gezdik. İsimlerini burada paylaşıyorum:

İlk gittiğimiz yeri internette yaptığımız araştırma üzerine bulduk. Bozen şehir merkezine çok yakındı hatta şehrin içinde ama biraz yukarılara doğru. Bizimle ilgilenen kişi oldukça sempatikti ama bağ bozumu sebebiyle bizimle çok ilgilenemedi. Biz de biraz tadım yapıp birkaç şişe şarap alıp dağlara doğru vurduk kendimizi. Buranın ismi Eberlehof . İnternet adresinden adresine ulaşabilirsiniz:

http://www.weingut-eberlehof.it/kontakt-en.php

İkinci yeri ise arabayla üzüm bağları arasında ilerlerken gözüme hoş gelip mola vermemiz sayesinde bulduk. Burada çok keyifli bir şarap denemesi yaptık. Sahibi bizimle çok ilgilendi ve aldığımız şaraplar gerçekten çok iyiydi.

Şarap denemesi yaparken
Şarap denemesi yaptığımız üreticinin terasında çektirdiğimiz bir fotoğraf

Buranın ismi Fliederhof. Lagrein şarapları özellikle Lagrein Rezerva harika.

İnternet adresi: https://www.fliederhof.it/en/

Üçüncü denemeyi ise iyice yukarılara çıktıktan sonra keşfettik. Buradaki şaraplar organik ve biraz pahalı. Şişesine 20 Euro verdik diyebilirim. Ama içtiğim en iyi beyaz şaraplardan biriydi burada içtiklerim.

Deneme yaptığımız yerin manzarası harikaydı
deneme yaptığımız yerin üzüm bağları

Buranın ismi Loacker, internet adresi: http://www.loacker.bio/loacker-wine-estates/?lang=en

Şarap denemelerinden çok keyif aldığımız doğrudur

Güney Tirol gezimizin son gününde ise harika bir göle gittik. İsmi Lago di Carrezza. Yani Carezza Gölü. Tam bir doğa harikası desem. Bozen şehir merkezinden arabayla yarım saat uzaklıkta burası. Gitmeye değer.

Göl instagram sayesinde popülaritesini oldukça artmış bir göl. Bu nedenle büyük bir otopark ve yeme içme olanakları mevcut burada. Göle ulaştığınızda turist kalabalığını göreceksiniz. Ama çoğu fotoğraf çektirip dönüyor. Gölün çevresini dolaşmak çok uzun süre almıyor. En fazla 1 saatinizi alır o da fotoğraf çekme molalarını da hesaba katarsak. Gölün çevresini dolaşan kişi sayısı ise ilk fotoğraf çektirme kalabalığına göre nispeten az. Bence buraya kadar gelmişken gölün etrafını muhakkak turlamalısınız.

Gölün rengi sizce de muhteşem değil mi?

Size standardın dışında pek de bilinmeyen bir bölgeyi anlattım bu yazımda. Daha önce yaptığımız Güney Tirol yazılarına da muhakkak göz atın derim. İlk yazım Güney Tirol’ün Meran bölgesini anlatırken ikinci yazım Bozen odaklı. Her ikisinde de konaklama ve yeme içme tavsiyeleri harika.

Eğer gelmişken Güney Tirol seyahatinizi İtalya ‘nın diğer güzel şehirleriyle birleştirmek isterseniz mesela Venedik, Verona ya da bir başka doğa harikası Garda Gölü’nü görmek isterseniz her biri için blog yazım var ve yazıların linklerini aşağıda paylaştım.

Bence siz de en yakın zamanda bu bölgeyi keşfe çıkmalısınız…

Off the Road on the Track – Eylül 2018

Eylül 2018 – Güney Tirol Hatırası


Yorumlar

yorum

Share

Gökçe Demirci