Vietnam-Kamboçya-Tayland Gezi Notları – 5 : Crear Dos, Tres, Muchos Vietnam!


09 Ara 2012
Paylaş

Vietnam’ın pirinç ambarı, tarımın kalbi Mekong Deltasındayız…

Burası teknelerin, evlerin ve hatta pazarlarının su yüzeyinde yüzdüğü bir su dünyası. Üretilen pirinç Vietnam’ı beslemekle beraber tüm dünyaya ihracatı yapılacak kadar fazla. Mekong Deltası’nda aynı zamanda hindistan cevizleri, şeker kamışları ve çeşitli tropikal meyveler üretiliyor. Rehberimizin anlattığına göre tarım nedeniyle güney Vietnam kuzeyden daha zengin. Mekong Nehri dünyanın en güzel ve en uzun nehirlerinden biri. Tibet platolarından doğan Mekong Nehri 4500 km’lik yolu Çin-Myanmar-Laos-Tayland-Kamboçya-Vietnam üzerinden geçerek tamamlıyor ve güney Çin Denizi’ne dökülüyor. Kamboçya’da nehir iki ana kola ayrılıyor: Hau Giong (Lower River) ve Tien Giang (Upper River). Tien Giang kolu Vinh Long bölgesinde birçok kola ayrılıp 5 ayrı noktada denize dökülüyor. Bu kollardan dolayı Vietnam halkı bu nehre ‘River of Nine Dragons’ (9 Ejderhanın Nehri) ismini vermiş.

Ho Chi Minh Şehri’nin güneybatısında yeralan Mekong Deltası’na ulaşabilmek için yaklaşık 2 saat arabayla yolculuk ettik. Bizim ziyaret ettiğimiz yer Mekong Deltası’nın ‘My Tho’ bölgesi. Buraya ulaştıktan sonra ise küçük bir tekneyle Mekong Nehri’nde bir gezinti yaptık.

Mekong Delta’sına giderken mola verdiğimiz yerden bir kare…

Mekong Delta’sına giderken mola verdiğimiz yerden bir kare…

Mekong Nehri’nde tekneyle bir gezintiden bir kare…

Mekong Nehri’nde tekneyle bir gezintiden bir kare…

Mekong Nehri

Mekong Nehri

Ve bu gezi sonrasında mola vereceğimiz köye ulaştık. Burada ilk önce hindistan cevizinden yapılan şekerlemelerin yapım aşamalarının gösterildiği bir workshop’a katıldık. Aşağıda bu workshop’tan çekilmiş bir kareyi paylaşıorum sizlerle:

ve oradaki yılan şarabından bir kare. Şarabın içinde gerçekten ölü bir kobra yılanı vardı…

Köy içinde at arabasıyla yaptığımız kısa bir yolculuk sonrasında köyde arıcılık yapılan yeri ziyaret ettik.

ve oradaki piton yılanıyla fotoğraf çektirme anlarından bir kare:

Günün en güzel ancak aniden başlayan şiddetli yağmur nedeniyle en zorlu bölümü ise palmiyeler altında Mekong Nehri üzerindeki dar bir kanalda yaptığımız kayık gezisiydi. Çok güzel başlayan bu gezi sırasında şiddeti bir yağmura yakalandığımız için ve kayık üzerinde olduğumuzdan kaçacak ya da saklanacak bir yerimiz olmadığı için sırılsıklam olduk.

Ve yağmura yakalandığımız an…

Bizi bu köye getiren tekneye ulaşana kadar artık iş işten geçmişti ve biz sırılsıklam olmuştuk. Herkes o sırada ıslak kıyafetlerden kurtulma ve ısınma derdinde olduğundan ve tabii ki poz veremeyecek kadar sinir sistemi harap olduğundan ne yazık ki o anlara ait bir fotoğrafımız yok. Keşke olsaydı.

Güne devam edebilmemiz içinse otelimize gelip üstümüzü değiştirip ısınmamız gerekti. Ancak o şiddetli yağmura ve o yağmur sonrasında Mehrin çok üşütüp rahatsızlandığı için hastanede biraz zaman geçirmek zorunda kalmış olmamıza rağmen Mekong Deltası ‘Unutulmazlar’ arasına girmeyi başardı….

Size biraz da Ho Chi Minh şehrinin kendisi hakkında bilgi vermek istiyorum. Bu şehir Uzak Doğu’nun Paris’i aslında. Burada yaşamış Fransızların bu şehre miras bıraktığı mimari sayesinde şehrin içinde dolaşırken kendinizi bir Avrupa şehrindeymiş gibi hissedebilirsiniz.

Aşağıdaki fotoğraf karesi şehrin ünlü Rex Oteli’nin teras barında çekildi. Buraya gelmişken böyle bir yerde şehrin manzarasına doğru bir içki içmeden bu şehirden ayrılmayın derim.

Şehrin Opera Binası’ndan bir kaç kare…

ve Notre Dame Kilisesi…

1877-1883 yılları arasında inşa edilen bu kilise Ho Chi Minh şehrinin hükümet meydanının kalbinde yer alıyor. Neo-Romanesque stili 40 metre yüksekliğindeki 2 kare kulesiyle ilk anda insanı cezbeden bir mimariye sahip. Kilisenin önünde bir de Meryem Ana heykeli var. Ancak kilisenin dışı birebir Paris’teki orjinali ile aynı olmasına karşı içi orjinali kadar ihtişamlı değildi. Bize çok sade geldi.

Kilisenin içinde kısa bir tur sonrası karşısında yer alan tarihi postaneyi ayrıca ziyaret ettik. Burası yine Fransız mimarısıne göre inşa edilmiş bir yapı.

Tarihi postane

Tarihi postane

Postanenin içi

Postanenin içi

Son olarak şehirdeki Thanh adlı kapalı çarşıdan bahsetmek istiyorum. Burada her türlü şeyi bulmak mümkün. Küçük küçük dükkanların bulunduğu bu kapalı çarşı aslında bizim kendi ülkemizde sık sık karşılaştığımız türden. No name ürünlerin satıldığı bu küçük dükkanlarda çok ilginç şeyler bulabilirsiniz. Burası akşamları saat 18:00’e kadar açık. İşte buraya ait birkaç fotoğraf:

Ve muhteşem doğasıyla, güzel yemekleriyle, kendine has kültürüyle bizi mest eden Vietnam’ı arkamızda bırakıp Kamboçya’ya doğru yola çıkma zamanı.

7 kişilik yolcusuyla Kamboçya’ya giden pır-pır uçağımıza ve orada başımıza neler geleceğinden habersiz olan bizlere ait bir fotoğraf karesi:

Bir sonraki bölümde son 50 yılın en büyük sel felaketini yaşayan Kamboçya’ya ve tam da o sırada orada bulunan bizlerin başına neler geldiğini sizlerle paylaşacağım.

Bu arada son hızla Venezuela tatil (17.12.2012-05.01.2013) hazırlıkları sürüyor. Ön hazırlıklar hakkındaki yazımız meraklısına yararlı olabilecek birçok ayrıntıyı içeriyor. Coming soon :))

Değerli yorumlarınızı bekliyorum…

Gökçe Demirci

29.09-21.10.2011

Yorumlar

yorum

Share

Gökçe Demirci

Yorumlar

  1. Gökçe Hanım Merhaba,
    Sayfanızı çok geç bulsam da yarın çıkacağımız Malezya-Vietnam-Kamboçya-Tayland tatili öncesi oldukça faydalı bilgilere ulaşmış oldum. Emeğinize sağlık :)

  2. Merhaba,

    Siz şimdi Uzakdoğu seyahatinize çoktan başlamış olsanız da ben size yine de iyi tatiller diliyorum. Keyfini çıkarın.

    Bloğumun faydalı olmasına çok sevindim ayrıca.

    Sevgiler

  3. Gokce Hanim Merhaba,

    Gercekten bu faydali paylasimlariniz icin cok tesekkur ediyorum. Ellerinize saglik. Ilk uzakdogu gezimizde cok faydali bilgiler aldim blogunuzdan.

    Saygilar,

  4. Gökçe Hanım Merhaba,

    Blogunuz ve mailleriniz aracılığıyla sizden aldığımız tavsiyeler sayesinde harika bir Vietnam-Kamboçya-Tayland gezisi gerçekleştirdik. Yazılarınızı ilgiyle izlemeye devam edeceğim. Herşey için teşekkürler.

    Sevgiler.

    Eda

    • Merhaba Eda Hanım, mesajınıza ve ayrıca mailinize çok teşekkür ederim. Güzel bir tatil geçirmiş olmanız beni ayrıca mutlu etti. Arada ufak tefek problemler her zaman olabilir. İnsan hazırlıklı olmalı. Mesela biz her tatilimizde bir hastane macerası hep yaşarız. Gruptan birinin başına hep birşey gelir. Önemli olan onu da tatilin bir parçası saymak ve moralleri yüksek tutmak. Umarım diğer yazılarım da size güzel fikirler verir, faydalı olur. Sevgiler Gökçe

  5. Çok istediğim halde yaz sıcağı nedeniyle yıllardır ertelediğim Vietnam-Kamboçya-Laos seyahatim için ilham verici oldu yazınız, artık ertelememeliyim sanırım.:)