05 Tem 2024
Minik Gezgin’ler için Kopenhag çok ama çok keyifli. İki defa çocukla gidip deneyiplediğimiz bu güzel şehri çocuklarıyla seyahat etmek isteyen tüm seyahat sever ailelere gönülden tavsiye ediyorum.
Öncelikle, ilk Kopenhag seyahatimiz sonrası fark ettiğim noktayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Seyahat öncesi aslında şehir hakkında pek de bir fikrim yokmuş, çünkü şehri keşfederken birçok yönden şaşırdığım nokta oldu.
Mesela Kopenhag da Amsterdam kadar bisikletle bütünleşmiş bir şehir. Şehri bisikletle keşfetmenizi tavsiye ederim. Rengarenk, cıvıl cıvıl… Özellikle havanın güzel olduğu Cumartesi günü şehir ayrı bir güzeldi. Havanın pozitifliği şehre bire-bir geçiyor bence. Eğer çocuklarla binilebilecek şekilde bisiklet kiralama imkanı bulursanız bunu sakın kaçırmayın derim. Eminim minik gezginler bundan çok keyif alacalar.
Fotoğraftaki manzaramız Nyhavn başta olmak üzere kanal boyu cıvıl cıvıldı. Ben ayrıca Overgaden Oven Vandet’i çooook beğendim. Kıyı boyu sıralı rengarenk evler ve kanallardaki tekneler ortaya çok güzel manzaralar çıkartıyor.
Eğer bu güzel şehre yaz aylarında geldiyseniz siz denize girmeseniz bile şehrin içinden denize giren insanların arasına muhakkak karışın. Bu sizin gerçek bir İskandinav deneyimi yaşamınızı sağlayacak bir aktivite. Çünkü Türkiye’den gelenler için eminim çok soğuk olan havada insanların nasıl suya girdiğini görmelisiniz. İkinci şaşırtıcı nokta ise şehrin tam göbeğinden denize giriliyor olması. Su tertemiz. Biz Nyhavn merkeze yürüme mesafesindeki Brygge Harbor tarafına geçtik ve yanımızda mayolarımız olmadığı için en azından ayaklarımızı suya soktuk. Oldukça uzun bir zaman geçirdik orada. Açık havada Defne suda oynarken kahvemizi içtik. Çok çok keyifli bir bölge. Eğer başka nerede denize girilebilir derseniz size aşağıda linkini vereceğim yazıyı tavsiye ederim:
https://www.visitcopenhagen.com/copenhagen/activities/baths-and-beaches
Kopenhag’dan bağımsız, özerk bölge olan ve kendi kurallarının geçerli olduğu Hippi Bölgesi Christiania benim için oldukça ilginç bir deneyim oldu. Grafiti çılgınlığı yaşanan bu bölge, Defne içinse ayrı ilginçti.
Grafiti demişken, sanat eseri gibi olan grafitiler bu bölge ile sınırlı değildi. Mesela kaldığımız hostelin bulunduğu bölge olan Norrebro’da oldukça başarılı grafitiler gördüm. En güzelleri Bananna Park’taydı. Burayı kaçırmayın derim, eğer ilginizi çekiyorsa tabii ki. Sadece bir gününüzü hiç bir etkinliğe katılmadan sokaklarında, kanal boyunda gezinmeye ayırmalısınız. Dışarıdan ilk bakışta şekerimsi bir izlenim bırakan sinema salonundan tutun da, rengarenk evlerin ve onların önünde duran bisikletleri fotoğraflamak ya da onların önünde fotoğraf çekilmek inanın çok keyifli. Mesela benim favorilerim: Magstraede, Osterbro’da yer alan Olufsvej, şans eseri bulduğum Kompagnis Caddesi… Burada ne kadar çok fotoğraf çektim hatırlamıyorum. Larslejsstraede sokağındaki o mavi evi ise bence Türk gezginler meşhur etmiş.
veeee Tivoli... Eğer çocukla gezecekseniz burayı zaten listenin en başına almalısınız. Eğer lunapark bölümünü aktif kullanmayacaksanız giriş bileti 140 DKK. Bizim gittiğimiz Pazar günü çeşitli konserler vardı. Kaç konser seyrettik sayamadım. Müzik delisi olan Defne’yi akşam 7’ye doğru oradan uzun ikna sonrası çıkarabildim.
Parklar/bahçeler Kopenhang’da kesinlikle es geçilmemeli. Superkilen, Banana Park ilginç açık alan oyun yerlerindendi ki onları İnstagram sayfamda hikayelerde paylaştım. Bunun dışında Kongens parkında yaz aylarında kukla tiyatrosu oluyormuş; Frederiksberg’de ise yaz aylarında göllerin ve kanalların üzerinden kürek çekebilirsiniz.
Renkli, cıvıl cıvıl Nyhvan bölgesi ise yine çocuklar için bence oldukça eğlenceli. Sokak sanatçıları, canlı müzik Defne için inanılmaz keyifliyli. En az yarım saat canlı müzik eşliğinde dans etti diyebilirim.
Legonun ülkesinde olduğumu hatırlatmama gerek var mı bilmiyorum. İkinci kez Kopenhag seyahati yapmaya karar verdiğimizde Güney İsveç rotamızla birleştirmeye karar vermiştik. İsveç’in güneyinden Kopenhag’a trenle ulaşmak sadece 20 dakika. Tren istasyonundan iner inmez yol üzerinde kocaman bir Lego mağazası görüp hemen içeri daldık ve saatlerce oradan çıkamadık. Eğer lego aşkınız varsa birkaç saatinizi Lego mağazaları için ayırmalısınız.
Guiness rekorlar müzesi bizim ikinci seyahatimiz sırasında şans eseri keşfettiğimiz küçük bir müze. Çocukların ilgisine göre programa alınıp alınmayacağına karar verilebilir. Mesela 2,42 metrelik boyuyla dünyanın en uzun adamı bizim ilgimizi oldukça çekti ve kendimizi içeride bulduk bir anda.
Ulusal Müze içinde çocuklara ayrılmış özel bir oyun alanı var. Burada çocuklar Viking gemisiyle ya da bir ortaçağ kalesi gibi tarihi nesneyle temas edebilir ve oyun oynayabilir. Buraya giriş ücretsiz.
Kopenhang’daki Akvaryum’da ise köpekbalıkları, piranalar, denizanası, mürekkep balığı gibi yaklaşık 3000 çeşit deniz canlısı, burada 70 akvaryumda yaşıyor. 2 yaş ve sonrası için çekici olacaktır.
Experimentarium ise çocuklar için çok farklı deneyimler sunan bir yer. Kıtaları hareket ettirmek, depremleri hissetmek, hava haritaları yapmak… 4000 m²’lik salonda, çocuklar deney yapabilir, kendi kendilerine keşfedebilirler. Bunun için tam tamına 400 farklı deney alanı bulunuyor.
Posta ve Telefon Müzesi ise yine minik gezginler için farklı bir yer: Burada çocuklar iletişim dünyasını keşfediyorlar, eskiden insanlar nasıl haberleşirlermiş ya da tüyden kalem ve mürekkeple nasıl mektup yazıyorlamış ya da 100 yıldan daha uzun zaman önce mektuplara yapışan damgalar nasılmış? Casusların gizli kodları nasıl çözülüyormuş? Bunların hepsi bu müzede.
Eğer doğaya, hayvanlara meraklı minik gezginlerle yol alıyorsanız Kopenhag’daki hayvanat bahçesini ziyaret edebilirsiniz ya da Zooloji Müzesi’ne gidip doğayı orada keşfedebilirsiniz.
Amalienborg’da asker değişimi ise onlara ilginç gelecektir.
Kopenhang için en doğru zaman ne zaman?
Kesinlikle Mayıs – Haziran- Temmuz – Ağustos ayları derim. Hep uzun günden hem de güneşten faydalanıp daha keyifli bir seyahat geçirmiş olursunuz. 3 yıl Stockholm’de yaşamış biri olarak Eylül sonrasını İskandinav ülkeleri için pek tavsiye etmiyorum. Tabii ki kuzey ışıkları ve Lapland gezileri için söylemiyorum bunu. Şehir gezisi için bahar ve yaz aylarını tavsiye ederim.
Kopenhag için kaç gün yeterli olur?
Kopenhag gezmesi kolay ve oldukça da küçük bir şehir. Ben ilk seyahatimde 3 gece kalmıştım. İkinci seyahatimizde ise İsveç’ten trenle günü birlik gidip geldik. Tek gün yukarıda saydığım aktivitelerin hepsi için yeterli değil. Ama 2 gece 3 günlük bir sürede tüm bu yerleri görmeniz mümkün.
Kopenhag’da Konaklama
Maliyet açısından bu oldukça önemli bir konu. Uzun arayışlarım sonucunda çocuk dostu bir hostel bulmuştum. Hatta 4 yataklı ve içinde banyosu olan bir odanın fiyatı birçok 2 yataklı otel fiyatlarından çok çok daha iyiydi. Çok da güzel bir hosteldi. Kalması keyifli. Şehre ulaşmak için toplu taşım gerekiyor ama Defne ile tek başıma yaptığım seyahat sırasında hiç zorlanmadım. Gönülden tavsiye ederim. İsmi A&O Hostel Copenhagen. Şehrin Norrebro Bölgesi’nde. Banana Park’a çok yakın. Aşağıdaki fotoğraf da Banana Park’tan. Grafitileri görmeye değer doğrusu.
https://www.aohostels.com/en/copenhagen/kobenhavn-norrebro
Kopenhag’da Yeme-İçme
Kopenhag’da yeme-içme ilk başta korkutabilir, fiyatlar akla geldiğinde. Ancak Kopenhag’da street food satılan çok iyi açık hava pazarları olduğunu söylemeliyim. Bizim tercihimiz Nyhavn yakınındaki The Bridge Street Kitchen oldu. Her şey var. Yemeğinizi alıp ortak yeme alanında oturup yiyebilirsiniz. Bence bu marketleri es geçmeyin, yemek için kesinlikle ideal. Tüm street food satan pazar yerlerini görmek isterseniz de sizinle bir link paylaşıyorum: https://www.visitcopenhagen.com/copenhagen/eat-drink/street-food-markets-and-around-copenhagen
Yaşanmış, denenmiş, tecrübe edilmiş bir Kopenhag gezi rehberini okudunuz. ilk seferde tek çocuk, ikinci seferde iki çocukla gezdiğimiz Kopenhag şehrini tüm çocuklu seyahat sever ailelere gönülden tavsiye ederim.
Off the Road on the Track – Çocukla Keşfet – Kopenhag Gezi Rehberi