Kuzeyin Büyülü Şehri Stockholm


18 May 2018
Paylaş

Kuzeyin Büyülü Şehri Stockholm’ü Çocuklarla Keşfe Çıktık / 25.05-28.05.2017  Stockholm Gezi Rehberi

Kuzeyin Venedik’i ya da Köprülerin Şehri ya da İskandinavya’nın masalsı kenti gibi ünvanlara sahip Stockholm ve aynı zamanda çoğu insanın görmek için can attığı ama gidip de tüm mal varlığını yiyip bitirme korkusuyla gitmediği ya da ertelediği şehir… Pahalı İskandinavya ülkesi İsveç’in başkenti ne de olsa. Tahmin ettiğimiz (ya da korktuğumuz kadar dersek daha doğru olur) “pahalı” değilmiş diyorum ve gidin görün  muhakkak diyerek ısrar ediyorum. Ancak pahalı değilmiş derken, bu demek değil ki o restoran senin bu restoran benim yedik içtik saçtık paraları. Maliyetleri makul bir seviyede tutmak için epey çaba sarf ettik ve birçok önlem aldık. Maliyetler için aldığımız önlemleri rehberde ayrıntılı olarak anlatacağım. Siz de onlara benzer önlemler almayı ihmal etmeyin derim. Aksi takdirde bugünkü Euro/TL paritesiyle pahalıya mal olacak bir şehir gezisi olacaktır sizin için.

Stockholm’e ne zaman gitmeli?

Yıllar önce Oslo’ya gittiğimizde aylardan Ekim’di. Günler kısa ve soğuktu. Buranın baharını/yazını görsek ne güzel olur diye geçirmiştim içimden. Bahar aylarını görmek Stockholm’e nasip oldu. Çünkü Stockholm için Mayıs sonunu seçtik ve böylece uzun günlerin, beyaz gecelerin tadını çıkarttık. Gece saat 11:00’de hala aydınlık olan şehirde neredeyse hiç zifiri karanlık olmuyor uzun yaz gecelerinde. Hava ise inanılmaz güzeldi, sıcaktı. Bu sıcaklık eminim şans işi. Yani Mayıs günü soğuk da olabilirdi. Ama yine de bu kadar kuzeye çıkılmışken Stockholm için yaz aylarını tercih etmelisiniz ve beyaz geceleri yaşamalısınız bence. Mayıs – Haziran – Temmuz – hatta Ağustos bence en uygun aylar, bu güzel şehri keşfetmek için.

Stockholm için kaç gün gerekli?

Dünya’da kişi başına düşen en yüksek sayıda müzeye sahip şehirlerden birine, Stockholm’e gittiğinizi hatırlatırım. 70 müze ve 100 kadar sanat galerisi sizin ziyaretinizi bekliyor. Eee bir de şehir 14 ada üzerine kurulmuş ve bu adaları birbirine bağlayan 57 köprü olunca Stockholm için sadece bir hafta sonu yetmez bence.

Biz 4 yetişkin ve biri 5 aylık bebek 2 çocukla gezdik bu güzel şehri. Perşembe günü vardık oraya ve Pazar öğle sularında ayrıldık ordan. Bu zaman zarfında (3 gece) bol bol yürüdük, bölgelerini keşfettik. Ancak saray ve müze gezmeye fırsatımız olmadı. Çocuklar nedeniyle ve hava da güzel olunca dış mekan aktivitelerini seçtik.

Stockholm

Benim önerim Stockholm için 3 gece- 4 gün planlanması yönünde. Bu süre zarfında şehre dair bir fikir edinmek mümkün. 

Stockholm’de Konaklama

Stockholm’de konaklama için ilk kriter tabii ki maliyet olacaktır. Ucuz bir yer bulmak kolay değil. Yer seçerken 2. kriteriniz metroya yakınlık olmalı bence. Şehirde çok iyi bir metro ağ sistemi var. Metroya yakın olduğu sürece Stockholm şehir gezinizde rahat edersiniz.

Aklınızda olması adına kaldığımız oteli burada bilgi olarak veriyorum: Courtyard by Marriot (4.125 İsveç Kronu 3 gece kahvaltı dahil değil). Otel metroya yaklaşık 10 dakika yürüme mesafesindeydi. Merkez Tren İstasyonundan bir-iki durak uzaklıktaydı. Havalimanına giden otobüslerin geçiş güzergahına oldukça yakındı. Bu nedenle havalimanı transferi olsun şehir içi gezmeleri olsun konum olarak rahat ettik. Güzel, temiz bir oteldi. Hatta yakınlarındaysanız akşam bir şey içmeye buraya gelebilirsiniz. Bar tarafı oldukça güzel.

Bölge olarak ise Gamla Stan en turistik bölgesi. Burayı merkez olarak görüp bu bölgeye yakın bir yer seçebilirsiniz.

Havalimanından Şehre Ulaşım

Havalimanından şehre ulaşmanın birden fazla alternatifi var. Birincisi otobüsle ulaşım: Flygbussarna adlı otobüsle kişi başı 99 İsveç Kronu ödeyerek şehre ulaşmanız mümkün. Burada dikkat etmeniz gereken birden fazla hat olduğu. Biz yaklaşık 50 dakikada kalacağımız otele kadar otobüsle geldik. 

Havalimanından şehre ulaşmanın bir diğer yolu ise tren (Arlanda Express). Merkez tren istasyonuna (Central Station) kadar giden bu tren sonrası metroya binerek otelinize ulaşabilirsiniz. Arlanda Express Stockholm pass ile 120 İsveç Kronu. Eğer Stockholm pass yok ise 260 İsveç Kronu ödemeniz gerekiyor. 

Hayati soru: Stockholm Pass gerekli mi?

Stockholm öncesi uzun bir süre bu soru kafamızı meşgul etti. Stockholm pass alınması maliyet açısından akıllı bir hareket mi, değil mi? Çünkü Stockholm Pass’ın kendisi de oldukça maliyetli bir şey. Eğer alınacaksa havalimanından almalıyız diye düşündük. Çünkü havalimanı-şehir içi ulaşım kısmında bahsettiğim üzere transferlerde indirim sağlıyor.

Okuduğumuz bloglarda genelde 2-3 gün için bile olsa muhakkak alın diyorlardı. Kanallarda tekne turu da bu kartla ücretsizmiş. Ancak ben bu kartı almalısınız muhakkak tarzında bir yorumda bulunamayacağım. Çünkü biz ALMADIK. Neden mi? 

Biz gitmeden kabaca gezilecek görülecek yerleri önce çıkarttık.

Vasa Müzesi (130 İsveç Kronu), Royal Palace (160 İsveç Kronu), Nobel Müzesi (100 İsveç Kronu), Drottningholm Sarayı ve Kanal Turu (325 İsveç Kronu) Skansen Açık Hava Müzesi (150-180 İsveç Kronu) Fotografiska (120 İsveç Kronu) ve Royal Kanal Turu (190 İsveç Kronu)

Bu saydıklarım Top 10 turist aktiviteleri. Toplamda 1.000 İsveç Kronu. Bir de 3 günlük şehir içi metro kullanımını da eklersek fiyat iyice artıyor. Stockholm Pass’ın 1-2-3 ve 5 günlük tarifeleri var. Bir de toplu taşıma dahil olan ve olmayan versiyonu var. Burada önemli olan nokta toplu taşıma ile kartın kendisi bağımsız. Şöyle ki; 2 günlük pass alsanız bile 72 saatlik toplu taşım aracı kullanma imkanınız var. 

Bir de pass için internette indirim kodu var diye bir şehir efsanesi dolaşıyor. Biz öyle bir şey bulamadık. İnternette epey araştırdık. İndirim kodu altında saçma sapan sitelere yönlendirilince indirim kodunu aramaktan vazgeçtik. Güya her sene için başka bir kod varmış. O kodu kullanarak internetten alırsanız daha indirimli oluyormuş. Bu bilgiyi doğrulamam mümkün değil.

Yukarıda dikkate aldığım bilgilere göre (her yeri gezeriz, her müzeye gireriz cengaverliğiyle) ilk aşamada 2 günlük pass almaya karar verdik. Sonuçta bu Pass’la 72 saat metro da kullanabilecektik. Sonra şapkamızı çıkarttık, önümüze koyduk ve gerçekçi olalım arkadaşlar dedik. 3 günlük seyahatimizde 2 çocukla bu kadar aktiviteyi başarmamız imkansız sonucuna varınca pass’ı almaktan vazgeçtik. Seyahatin sonunda ne kadar doğru bir karar aldığımızı burada belirtmeme gerek var mı? Sadece Fotografiska ve Skansen’i gezmeyi başarabildik çünkü. Ama olsun. Defne ve Eren’le harika bir Stockholm gezisi yaptık.

Stockholm

Sanırım Stockholm Pass’ın alınması mantıklı mı? Sorusuna ayrıntılı cevap vermiş oldum.

Gelelim Stockholm’de gezilecek yerlere…  

Ülkenin büyük çoğunluğu yeşillik ve sularla kaplı. Bunu uçaktan bile görmek mümkün. Stockholm ise tamamen adalar üzerine kurulu bir şehir ve  öncelikle Gamla Stan adasından oluşmaya başlamış, zamanla çevre adalara sıçramış. Şu anda ülke nüfusu 10 milyon civarında ve nüfusun 1,5 milyonu da Stockholm’de yaşıyor.

Stockholm gezinizi adalara göre planlamakta fayda var bu nedenle. Hangi adada hangi tarihi ve turistik mekanın olduğunu bilirseniz bu şehirdeki günlerinizi planlamak çok daha kolay olacaktır. Biz bu adalardan Kungsholmen, Gamla Stan, Södermalm, Norrmalm, Östermalm, Djurgarden ve Skeppsholmen taraflarına odaklandık. 

Kungsholmen;

Otelimizin bulunduğu ada. Burada Courtyard by Marriott Stockholm Kungsholmen’de konakladığımızı üstte konaklama kısmında belirtmiştim. Otelin karşısında Kronobergsparken adlı bir park var. Şehir halkının dinlendiği, çocukların etrafta koşuşturduğu, bisiklet-kaykay-paten gibi aktivitelerin yapıldığı bence gün içerisinde biraz dinlence için uğranabilecek bir yer.

Stockholm

Stockholm

Ada üzerinde bulunan diğer önemli yer Stockholm City Hall yani Stockholm Belediye Binası. Buradaki en önemli iki oda Blue Room ve Golden Room. Blue Room, başta mavi olarak yapılması planlanmış olan fakat sonrasında kırmızı tuğlalarla örülerek, öyle kalmasına karar verilen devasa oda. Golden Room da kraliçenin devasa altınla kaplanmış odası. Bu odada Türklerle ilgili bazı bilgilere de yer veriliyor. Ziyaret ederseniz bakın bakalım neymiş☺ Her iki oda da görülmeye değer.

Gamla Stan;   

Şehrin kalbi, ilk kurulmaya başlandığı yer ve şehirde geçirecek sadece bir gününüz varsa muhakkak görmeniz gereken tek yer, tek ada. Şehrin göbeği olan bu yerde ziyaret edilecek bir sürü önemli yer ve aralarında tekrar tekrar kaybolmayı isteyeceğiniz bir sürü güzel sokak yer alıyor.

Stockholm

Stockholm

Oldukça turistik olan Gamla Stan Adası’nın ziyaret edeceğiniz en kalabalık yer olacağını unutmayın. Adaya gelişinizi bu durumuna göre ayarlamakta fayda var. Biz hem akşam hem de öğle saatlerinde buraya geldik. Öğle üzeri akşama kıyasla oldukça kalabalıktı.

Adanın en bilinen, Stockholm’ün siluetini oluşturan yapısı Riddarholmen Kilisesi. Burası aslında Gamla Stan Adası’nın yanında bulunan Riddarholmen’in üzerinde yer alıyor. Bu arada “holmen” İsveç dilinde “adacık” demek.

Stockholm

Royal Palace, kraliyet ailesinin eşyalarını, giysilerini ve yaşadığı yeri görebileceğiniz devasa bir yapı. 600 odalı bu sarayı gezmek oldukça vakit ister.

Stockholm

Bizce adanın en güzel yeri Stortorget. Burası kartpostallarda ve Stockholm magnetlerinde gördüğünüz rengarenk dar uzun evlerin olduğu meydan. Burada geçirdiğimiz zaman çok keyifliydi. Binaların altında çeşitli kafeler mevcut. Burada hem yemek yiyebilir hem de bir kahve molası vererek soluklanabilirsiniz. Evlerin benzerleri Norveç-Bergen’de de bulunuyor.

Stockholm

Stockholm

Stockholm

Stortorget’e gelmişken, burada bulunan Nobel Müzesi’ni ziyaret edebilirsiniz. Ödüllerin ne zaman, kime, neden verildiğine dair detaylı bilgilerin paylaşıldığı bu müzeyi buraya kadar gelmişken kaçırmayın derim. Müzenin bir benzeri Norveç-Oslo’da da mevcut.

Stockholm

Bu yapıları ziyaret ettikten sonra sıra geldi caddelerde kaybolmaya. Gamla Stan’ın en önemli iki caddesi Österlanggatan ve Vasterlanggatan Caddeleri, yani Doğuya Uzanan Cadde ve Batıya Uzanan Cadde. Bizim naçizane tavsiyemiz bu caddeleri deliler gibi dolaşın. Küçük hediyelik eşya dükkanlarına girin. Buralarda Vikinglerin hayatına ve kullandıkları eşyalara dair birçok şey öğreneceksiniz. Farklı kültürlere ait restoranların birine oturup, keyif yapın ya da minik bir kahve dükkanına girip, soluklanın.

Stockholm

StockholmAdanın gündüz saatlerinde aşırı kalabalık olmasının dışında bizi rahatsız eden bir tarafı olmadı.

Stockholm

Stockholm

Södermalm;

Gamla Stan’ı dolaştıktan sonra üçüncü durağınız Södermalm Adası olabilir. Burası son yıllarda etraftaki konaklama imkanları, yeme-içme mekanları ve ziyaret edilecek yerleri ile turistlerin ilgisini çekmeye başlamış.

Ada yürüyerek keşfedilmek için uygun bir yer, sadece belli yerlerinde biraz inişli çıkışlı tepeleri bulunuyor. Üzerinde bulunan parkları çocukların ilgisini çekiyor. Seyahat planınıza kesinlikle eklenmesi gereken bir yer.

Stockholm

Sadece size bir önerimiz var. Eğer burada bir yerde oturup, bir şeyler yemek isterseniz, muhakkak önden rezervasyon yaptırın. Yoksa uygun bir yer bulmanız neredeyse imkansız.

Limanda bulunan en meşhur müzelerinden biri ise Fotografiska.

Stockholm

Giriş kişi başı 135 SEK. Burada çok güzel resimler sergileniyor. Biz oradayken atlarla ilgili bir sergi vardı ve gerçekten muhteşemdi.

Stockholm

Bizim çocukların ilgisini epey çekti. Bence müzenin bir diğer güzel yeri Gamla Stan’a ve Djurgarden’a bakan kafesiydi. Şahsen biz burada bütün gün oturabilirdik☺

Stockholm

Stockholm

Müze gezisinden sonra sıra geldi buradaki sokaklarda kaybolmaya. Yönümüzü kahve dükkanları, yemek mekanları, parkları ve alış-veriş mağazaları ile dolu olan SOFO Bölgesi’ne yani South of the Folkungagatan çevirdik. Burası özellikle gece gezmeleri için ideal.
Adanın bir diğer bölgesi; Götgatan.

Djurgarden;

Şehrin en yeşil adası. Biz Gamla Stan’dan sonra en çok burayı sevdik. Adaya köprü ile Östermalm’dan girildiği andan itibaren sizi bir yeşil denizi karşılıyor.

Stockholm

Sağ tarafta ilk etapta Nordiska Museum sizi bekliyor. Burada bu bölge insanı ve tarihi ile ilgili bilgi edinebilirsiniz.

Stockholm

Stockholm

Stockholm

Sırada içerisinde 69 metre boyunda bir Viking gemisi bulunduran Vasa Müzesi geliyor. Bu gemi ilk seferinde batmış, sonrasında battığı yerden çıkarılmış ve burada sergilenmeye başlanmış. Burası Stockholm’ün en çok ziyaret edilen müzelerinden biri.

Üçüncü sırada Aquaria Vattenmuseum gelmektedir. Burası envayi çeşit hayvana ev sahipliği yapıyor.

ABBA Müzesi, 1974 yılında “Waterloo” şarkısını ile birinciliği elde eden ABBA grubunun müzesi. Hayranlarını bu tarafa alalım…

Sırada Gröna Lund Tivoli var. Bizim ekip üyelerinen bazılarının en sevdiği yer. Sınırsız eğlence, sınırsız adrenalin, sınırsız gülme. Eğlence parkı sizi bekler.

Stockholm

Ve finalde aslında bütün bir gününüzü bile geçirebileceğiniz, ama bizim sadece 2-3 saat kaldığımız, çocuklar için biçilmiş bir yer olan Skansen geliyor. Burası bir park. İçerisinde hayvanat bahçesi de var. Ayrıca İsveç’in köyleri de parkın belli yerlerinde yaşatılmış. Biz Skansen’e gittiğimizde hava da çok güzel olduğu için çok keyifli birkaç saat geçirdik. Çocuklu ailelere muhakkak tavsiye ettiğim bir yer. İçerisinde trenle yolculuk da mevcut. Tren kişi başı 40 SEK. Parka giriş ise büyüklere 180 SEK, 4-15 yaş arası çocuklara ise 60 SEK.

Stockholm

Stockholm

Stockholm

Stockholm

Ada üzerinde tramvay ile ulaşım var. İçerisinde kafe olan bir troleybüs bile ada içerisinde seferler düzenliyor.

Östermalm;

Burası şehrin kalburüstü ailelerinin yaşadığı yer. Binaların güzelliğinden, mağazaların ihtişamından, etraftaki insanların giyiminden bunu anlamak mümkün. Östermalm’de ilk ziyaret ettiğimiz yer Saluhall oldu. Burası bir pazar yeri. İçerisinde meyveden sebzeye, balıktan ete kadar her türlü yemeği bulmak mümkün. Açıkçası fiyatlar bize biraz yüksek geldi. İçerisinde bulunan restoranlara oturup yemek yemek de mümkün.

Stockholm

Östermalm sokaklarında bir çok kahve dükkanı ve yemek yeme mekanları bulunuyor.

Ayrıca bizim gibi şanslı iseniz yoldan geçen Kraliyet Bandosu’nu da görebilirsiniz.

Stockholm

Norrmalm;

Burası otelimize de yakın olan, şehrin en büyük bölgelerinden biri. Norrmalm’ın kuzey kısmı yerleşim yeri iken güney kısmı biraz daha turistik olan kısmı. Stockholm Merkez Tren İstasyonu burada olduğu için, şehre her gelenin bir kez olsun muhakkak uğradığı bir yer.

Biz burada resimlerini daha önce gördüğümüz ve çok etkilendiğimiz Stockholm Halk Kütüphanesi’ni de ziyaret ettik. Girişin ücretsiz olduğu kütüphane çok etkileyiciydi. Düşünün bir kere; bir şehre turistik amaçla geliyorsunuz ve burada şehrin kütüphanesini ziyaret ediyorsunuz. Ne kadar etkileyici değil mi?

Stockholm

Stockholm

Skeppsholmen;

Size son bir adadan bahsetmek istiyorum. Skeppsholmen; Modern Sanat Müzesi ile meşhur ada yani Moderna Museet. Modern Sanat’a ilgi duyanların muhakkak uğraması gereken bir yer.

Diğer ziyaret edilebilecek yerler;

Yukarıda anlatılan yerlerin dışında size bir kulenin tepesini tavsiye etmek isterim. Kaknastornet Kulesi’nin tepesi. Burası Stockholm denince görünen manzaranın çekildiği mekan. Maalesef biz Stockholm’e gitmeden önce bu yeri bulamamıştık ama belki sizler gitmek istersiniz.
Tekne turu ile kanallarda dolaşabilir ve şehri tanıyabilirsiniz.
Södermalm’dan aşağıya doğru devam edip, anakaraya geçtiğinizde şehri tepeden gören Ericsson Globe’a çıkabilirsiniz. Bir diğer adı da Skyview. Burada da şehir manzarası sizi bekler.

Şehrin en güzel yerlerinden birinin bir metro hattı üzerindeki dekore edilmiş olan durakların olduğunu söylesem bana inanır mısınız? Aşağıdaki resimlere bir göz atmanızı tavsiye ederim… Metro hattının adı yani Tunnelbana’nın adı 10-11 mavi hat… Buraya da muhakkak zaman ayırmanızı öneririm.

Stockholm

Stockholm

 

Stockholm
Stockholm resimlerine bakınca köprü üzerinde görülen bir taç resmi vardır. İşte o köprünün adı Skeppsholm Köprüsü… Ufak bir fotoğraf molası için muhakkak uğramanızı öneririm.

Stockholm yeme-içme mekanları…

Stockholm deyince birçoğumuzun aklına çok pahalı bir şehir olduğu gelir. Bana sorarsanız öyle mi diye Avrupa’dan pek de farkı olmadığını söylerim. Çok iyi bir yerde, çok iyi bir yemek yemek isterseniz hatırı sayılır bir para ödeyeceğinizi unutmayın, fakat bunun dışında herhangi bir Avrupa şehrinde harcayacağınız para kadar para harcayacağınızı hatırlayın.

Şehirdeki ilk kahvemizi Espresso House’da içtik. Fiyatlar makuldü. Espresso House bir zincir ve şehrin çeşitli yerlerinde görmek mümkün. Fiyatlara gelince; Flat White 44 SEK, Caffe Latte 39 SEK, Cappuccino 39 SEK, Cortado 36 SEK. Biz ilk gün yağmurdan kaçıp buraya sığındık ve çocuklarla beraber güzel vakit geçirdik.

Stockholm

Sokaktan alınan çilek ve muzun birer kilosu 67 SEK tutuyor.

Stortorget’te oturduğumuz Chokladkoppen’i öğle yemeği ve kahve molası için kesinlikle tavsiye ederiz.

Stockholm

Bir kase domates çorbası 85 SEK, bir porsiyon salata 109 SEK, bir dilim çikolatalı kek 59 SEK, bir filtre kahve 31 SEK, Cappuccino 41 SEK tutuyor. Size burası ile ilgili bir tüyo vereyim, filtre kahveden sadece bir bardak içip ödeyip, sonrasında istediğiniz kadar filtre kahve içebilirsiniz☺

Stockholm

Stockholm
Oturduğunuz mekanlarda cam şişede su istemenize gerek yok. Musluk suyu her yerde içildiği için musluk suyu istemeniz yeterli. Gönül rahatlığı ile içebilirsiniz. Böylelikle su için para ödemenize gerek kalmayacak.
Saluhall, bizim sadece içinde dolaştığımız bir yerdi, içeride yemek yemedik ama gördüğümüz kadarıyla fiyatlar et ürünlerinde pahalı. Yine de Saluhall’in Stockholm’ün favori ve tercih edilen mekanlarından biri olduğunu unutmamak gerek.
Köfteleri ile bir diğer meşhur yer Pelikan. Burası Södermalm üzerinde yer alıyor.
Bir somon ekmek 32 SEK.

Yukarıda size keyifli oturduğumuz bir kafeden bahsetmiştim; Fotografiska’nın Cafe’si, buradaki fiyatlara gelince; 1 filtre kahve 35 SEK, 1 Cortado 38 SEK ve 1 bardak rose şarabı 125 SEK. Manzarası için buraya muhakkak uğramanızı öneririm, hele bir de gün batımına denk gelirseniz, şahane olur…

Akşam yemeklerimizden birini otelde yedik, Courtyard by Marriott Stockholm Kungsholmen’deki Björk Bar&Grill. Hamburgerleri ve patatesleri oldukça lezzetliydi. 4 adet hamburger menüye, 1 adet köfte menüye ve yanına alınan içeceklere 865 SEK ödedik.
Östermalm’de yer alan kafelerden biri olan Joe&The Juice’de taze sıkılmış meyve suları ile enerji depolayabilirsiniz. Bardaklar 60-65 SEK civarında.

Tatillerde ara sıra çok sağlıklı beslenemesek de yine de yediklerimizin çok zararlı olmamasına dikkat ediyoruz. Fast food olarak değerlendirilse de Max Hamburgare’i tercihleriniz doğrultusunda çok sağlıklı hale dönüştürebilirsiniz. İstediğiniz kıvama getirdiğiniz siparişleriniz makineler vasıtası ile sizler tarafından giriliyor. Burası da zincir olan restoranlardan biri. 5 adet hamburger, 3 adet patates kızartması ve 2 adet içeceğe ödediğimiz toplam tutar 405 SEK.

Son sabah otelimizin yakınında bulunan Petite France’a gittik. Kahvaltı için tercih edebileceğiniz bir yer. 2 adet omlet, 3 kruvasan ve 4 kahve için ödediğimiz tutar 688 SEK’di.

Bütçeyi deldirmemek için Yeme-İçme konusunda aldığımız önlemler neler peki?

Tabii ki valize kıyafet koymak yerine ton balığı, peynir, zeytin gibi envai çeşit yiyecek içecek doldurduk. Son gün hariç tüm kahvaltılarımızı otel odasında kendimiz hazırladık. Kendin pişir kendin ye usulü :) Tabii ki otel odasında mutfağımız olmadığı için biraz zorlandık ama bence bütçeye çok yardımcı oldu. Tavsiye ederim.

İsveç’in para birimi ve istedikleri vize…

Ülke, yeşil pasaporta vize talep etmiyor fakat Türk pasaportlarından Schengen Vizesi tabii ki istiyor. Schengensiz  olmaz :) İsveç’in para birimi ise İsveç Kronu. Biz buradaki alış-verişlerimizde hep kredi kartı kullandık. Hiç para bozdurmadan, 4 gün geçirdik. Kronu görmeden neredeyse ülkeden ayrılacaktık ki havaalanında görme şansımız oldu. 28 Mayıs 2017 kurlarına baktığımızda 1 SEK=0,11 USD, 1 SEK=0,10 EUR ve 1 SEK=0,41 TRY’e eşit. Biz kabaca hesaplamaları yaparken, tutarları 2,5’a bölüp, TL karşılığını buluyorduk. Ne yapalım, bütçe yönetimi şart☺
Stockholm rehberini Stockholm Sendromu ile bağlayıp sonlandıralım o zaman.

Stockholm sendromu nedir☺

“Stockholm Sendromu nedir?”; arkadaşlar? Eminim daha çok herkes duymuştur ama tam olarak ne olduğunu bir de bizden okuyun. Stockholm sendromu, kendisine eziyet edeni haklı görme hali, kötü davrananı anlama durumu, yaşadığı bütün olumsuzlukları hak ettiğini sanma durumudur.
Sendromun ilk çıkış yeri tabii ki Stockholm. Ası üzerinde. 1973 yılında Stockholm’de gerçekleştirilen bir banka soygununda 6 gün boyunca rehin tutulan banka görevlilerinden biri 6. gününün sonunda soyguncuları haklı görmeyi başlamış ve onların kaçmalarına yardımcı olmaya çalışmış. Daha sonra bu tür olaylar dünyanın farklı yerlerinde de görülmeye başlanınca bu sendrom literatüre geçmiş. Durum bu. Sanırım dönem dönem herkes bu sendroma bir girip çıkıyor :)

Sendromsuz Stockholm seyahatleri diliyoruz herekse :)))

Stockholm

Off the Road on the Track ve Gez Tat Anlat Aileleri olarak Stockholm’deydik.

2Kadın2Çocuk / Defne ve Eren Stockholm’de…

Stockholm

Yorumlar

yorum

Share

2Kadin2Cocuk