Yurt dışında araç kiralamak: Nelere dikkat etmelisiniz!


17 Tem 2018
Paylaş

Yurt dışında araç kiralamak hakkında çok önemli bilgiler bu yazıda…

Siz de birçok kişi gibi Türkiye Cumhuriyeti sürücü belgesinin yurt dışında geçmediğini düşünüyor musunuz? O zaman bu yanlış bilgiyi hemen düzeltmekle başlıyorum yazıma: Uluslar arası geçerliliği olmayan ehliyetlerle kısa süreli yurt dışı seyahatinizde araç kiralamanız mümkün. Hatta ehliyetinizi 6 ay boyunca kullanabilirsiniz. 6. ayın sonunda yaşadığınız ülkenin ehliyetine geçiş yapmanız gerekiyor.

Bu yazımda bana gelen sorularla beraber yurt dışında araba kiralama ve araba kullanma üzerine aklıma gelen tüm önemli konuları bir araya getirdim. 40’dan fazla ülkede araç kiraladığımızı düşünürsek epey deneyim ve bilgi biriktirdik diyebilirim. Bir de 10 yıldır Münih’ye yaşam deneyimini üzerine eklersek Avrupa’da araba kullanma üzerine birkaç söz söyleme hakkını elde ettim diye düşünüyorum. Eminim sorularınıza bu yazıda cevap bulacaksınız.

Hangi şirketlerden ya da internet siteleri üzerinden araç kiralayabilirsiniz?

Sixt, Budget, Europcar ya da Hertz gibi global şirketlerin kendi sayfaları üzerinden direk rezervasyon yaptırabileceğiniz gibi tüm araçların karşılaştırılmalı listelendiği siteler üzerinden de araç kiralayabilirsiniz. Örneğin biz yurt dışında araç kiralarken Check24 internet sitesini kullanıyoruz. Bu sitede tüm araç kiralama şirketlerinin araçlarını, fiyatlarını bulmak ve karşılaştırmak mümkün. Ayrıca birçok ülke için buradan araç kiralamak çok pratik. Bu site üzerinden kiralık araçları listeleyip en uygun seçeneği bulabilirsiniz. Ancak bu site Almanca. O zaman ne diye öneriyorsun diye kızmayın. Belki aranızda Almanca bilen vardır diye buradan tavsiye ediyorum.

Önerebileceğim başka bir site de rentalcars.com. Bu site Booking.com’un bir iştirakı olduğu için gönül rahatlığı ile öneriyorum herkese. Araç firmalarının tekliflerini bu sitede karşılaştırabilir ve en uygun seçeceği bulabilirsiniz. Ayrıca bu site Türkçe :)

Buraya Dikkat! ==> Eğer yurt dışında araç kiralama konusunda kendinizi çok güvende hissetmiyorsanız lütfen bilinen/global firmaları örneğin Sixt’i tercih edin. Bizim yurt dışında yaşamamız sebebiyle extra sigortalarımız var. Mesela ADAC üzerinden seyahat sigortamız var. Biliyoruz ki dünyanın neresinde olursak olalım başımıza bir şey gelirse ADAC gelip bizi kurtaracak ki kurtardığı durumlar da olmadı değil. Mesela İzlanda maceramız neredeyse korku filmine dönüşüyordu. Defne o zaman 10 aylıktı ve bizim arabamızın aküsü bitti. Yolda kaldık. Hava çok soğuktu. Aracı kiraladığımız şirket bize yardımcı olmadı bile. Defalarca aradık. Ama akü bizim sorumluluğumuzda değil dediler. Biz de ADAC’ye ulaştık. Bizim olduğumuz yere hemen bir usta gönderdiler. Araç tamir edildi ve biz yola devam ettik. Bu şirket üzerinden neden araç kiraladığımızı sorarsanız cevap tabii ki maliyet sebebiyle olacak. İzlanda gibi pahalı bir ülkede maliyetleri düşürmek için no name şirket seçmiştik. Ama bizim güvencemiz ADAC idi. Yani bir B-planımız her zaman var. Sizin eğer böyle bir güvenceniz yok ise güvenilir, adı sanı bilinir şirketler üzerinden araç kiralamanızı tavsiye ederim ki başınıza bir şey geldiğinde size yardım edecek birileri olsun. Tatiliniz bir kabusa dönüşmesin. Aşağıdaki bu fotoğraf, arabamızın aküsünün bittiğini keşfettiğimiz yerde çekildi. Bu şelalenin yeri bende o yüzden ayrıdır :)

İzlanda

Araç kiralarken aşağıdaki konulara muhakkak dikkat edin:

Öncelikle gitmeden rezervasyonunuzu yapın. Havalimanına gittiğinizde kiralanacak araç bulamayabilirsiniz. Biz asla ama asla bu işi sonraya bırakmıyoruz ve yola çıkmadan önce internetten aracımızı kiralıyoruz.

Kiraladığınız araçla birden fazla ülkeyi gezmeyi planlıyorsanız ve aracı teslim aldığınız ülke ile teslim edeceğiniz ülke farklı ise araç fiyatının yükseleceğini hem de bunun için iyi miktarda para ödeyeceğinizi hiç aklınızdan çıkarmayın. Tabii ki bu konuyu önceden aracı kiralayacağınız şirketle konuşun. Kiralık aracın başka ülkeye çıkarılmasında sakınca olabileceği gibi kilometre limitleri de olabilir. Örneğin lüks araçların doğu bloğu için yasaklı olduğu dönem vardı bundan 7/8 yıl önce. Hırsızlık sebebiyle BMW, Mercedes tipi araçların Prag ya da Budapeşte’ye geçmesine izin verilmiyordu. Bu konu bence oldukça önemli ve şirketle bu konuyu önceden konuşmak gerek.

Burada başka bir noktaya daha dikkat çekmek istiyorum: Doğu Bloğu ülkelerinde kiralık aracınızı park etmek için lütfen güvenli park yerleri bulun. Gerekirse otoparkı olan oteller seçin.

Aracı değil belli bir sınıfı kiraladığınızı unutmayın. Yani aracı teslim alırken kiraladığınız araçtan başka bir aracın size verildiği bir durumu yaşayabilirsiniz. Eğer ellerinde o model yoksa aynı sınıftan size başka bir araç verebilirler. Bu çok olası bir durum. Ama eğer ellerinde aynı sınıftan araç kalmamışsa o zaman size bir üst sınıftan araç vermek zorundalar. Aklınızda bulunsun.

Eğer fazla yol yapacaksınız km limiti olmayan araç seçmenizde fayda var.

Havalimanına vardınız ve aracınızı almak için araç kiraladığınız şirketi buldunuz. Peki sizi bekleyen prosedür nedir?

Havaalanına vardığınızda oradaki görevli pasaportunuzu ve ehliyetinizi isteyecek. Fotokopilerini çekip tekrar size verecek ve imzalamanız için bir sözleşme verecek size. Bu noktada en önemli konu sigorta. Öncelikle kesinlikle kasko yaptırmalısınız, zaten ciddi firmaların tamamı bunu şart koşuyor, burada asıl soru hasar durumunda sizin ödeyeceğiniz katılım payı (Access). Bu çok kritik bir konu, İzlanda’da mesela kaza durumunda 3.600€ katılım vardı. Biz bu tip risklere girmiyoruz, tavsiye de etmiyoruz. Bu riski elimine etmenin iki yolu var, eğer yılda toplam 3-5 gün araç kiralıyorsanız günlük 10-15 Euro daha fazla ödeyerek tüm riskleri elimine edebilirsiniz. Bu bizim gibi sık seyahat edenler için pahalı bir çözüm, biz onun yerine yıllık 50€ civarı bir prim ödeyerek katılım payı sigortası yaptırdık (car hire excess insurance), bu sayede kaza olması durumunda kiralanan firmaya ödediğimiz parayı kendi sigortamızdan tahsil edebiliyoruz. Biz internet üzerinden icarhire firmasından yaptırdık, şu ana kadar memnunuz. Biz canımızı acıtacak risklere girmemeye çalışıyoruz siz de ‘‘Bir şey  olmaz‘‘ mantığı yerine ‘‘başımıza her şey gelebilir‘‘ felsefesini benimseyin derim.

Eğer kaskoyı yaptırırken full kasko seçmezseniz yani kaza durumunda belli bir miktarının sizin tarafınızdan ödenmesi tarzında bir kasko yaptırdıysanız kredi kartınıza bloke koyacaklar. Arabayı kazasız, hasarsız teslim ettikten sonra kredi kartı blokeniz kalkacak. Kredi kartına 1.000 Euro civarında bloke koyabilirler. O nedenle böyle bir limite sahip bir kredi kartınızın olması gerekiyor bu durumda.

Kaskoya da karar verdikten sonra üzerinde arabanın fotoğrafı olan bir evrakla arabayı teslim almaya gideceksiniz. İşte burası çok önemli. O evrakta arabanın daha önce başına gelen kazalar yazılı. Çizik varsa arabanın neresinde çizik var tarzı bir protokol aslında o. O kağıdı imzalamadan önce muhakkak arabanın her yerini ayrıntılı bir şekilde inceleyin ve sizin bulduğunuz ama kağıt üzerinde kayıtlı olmayan vuruk, çizik her şeyi o kağıda işletin. Bazen ‘’önemli bir çizik değil ’’ diyorlar ve protokole işlemek istemiyorlar. O zaman muhakkak o kısmın fotoğrafını çekin.

Ayrıca benzin deposu tamamen dolu mu bunu kontrol edin. Yedek lastik yerinde mi bakın.

Arabanın ön kaporta kapağı açılıyor mu bakın. Şaka yapmıyorum. İzlanda’da arabamızın aküsü bittiğinde deli gibi diğer arabalardan aküyü şarj edebileceğimiz kablo aradık. Kabloyu bulunca fark ettik ki arabanın ön kapağı bozuk ve açılmıyor. Kapağı açmak için zorladık – tabii ki biz değil arabayı tamire gelen usta zorladı – ve tabii ki açarken zarar verdi. Bu zarar bizim başımıza kalacak diye epey dert yaptık. Biz bunun için bir ödeme yapmadık ama boşuna stres yaşamış olduk.

Hazır yeri gelmişken, arabayla ilgili bir sorun olduğunda ya da yolda kaldığınızda hangi numarayı 7/24 arayabileceğinizi mutlaka sorun.

Almanya’da otobanlar bedava. Ancak bu sadece Almanya için geçerli. Örneğin Avusturya otobanlarında Vignette alıp arabanın ön camına görünecek şekilde yapıştırmak gerekiyor. Gideceğiniz ülkenin otobanları için bu tarz biletlerin arabada hazır bulunup bulunmadığını arabayı teslim alırken sorun. Yoksa sizin para ödeyip bunu almanız gerekecek.

İtalya/Fransa otobanlarında ise genellikle otoban çıkışı nakit ödeme yapmanız gerekiyor. Yanınızda bol bozukluk bulundurmanızı tavsiye ederim.

Peki araba kullanırken nelere dikkat etmelisiniz? 

Otobanlarda/köy yollarında ya da şehirde hiç fark etmez her yerde hız sınırına dikkat edin. Tüm kurallara harfiyen uyun. Yoksa tatil sonrası peşinizden bir ceza makbuzu gelebilir. Eşim takip mesafesine uymadığı için İsviçre tatilimiz sonrası Alman ehliyetini 1 aylığına kaybetti. Ek olarak da 200 Euro’ya yakın ceza ödedi. Takip mesafesi çok ama çok önemli. Kiralayacağınız araçta takip mesafesi koruma özelliği olmasına özellikle dikkat edin derim.

Bir de lütfen şu kuralı iyice benimseyin: Yol hakkı her zaman dönel kavşak içindeki araca aittir. Bu kuralı sanırım tanıdığım hiç bir Türk bilmiyor ve sonra Avrupa’da araba kullanırken sorun yaşıyorlar.

Yayalara ve bisikletlilere saygılı olun ve onlara yol verin. Yoksa başınız büyük bir derde girebilir. Yaya geçidinden geçen yayalara yol verin.

Beni Türkiye’de bulamazlar ya da kartımı iptal ederim tarzı fikirlere hiç kapılmayın. Cezalar direk adrese teslim. Kredi kartınızdan çekemezlerse cezayı direk adrese postalıyorlar.

Çocuklarınız için ek olarak çocuk koltuğu kiralayın ve arkada oturan kişilerin bile emniyet kemerlerinin takılı olduğundan emin olun. Bu konu bebeğiniz ve sizin güvenliğiniz için önemli. Ama yine de belirtmek isterim ki sivil polisler her yerde!

Transilvanya Yollarında - araba koltuğunda kemer takılıyken o güvende bizim de içimiz bu nedenle rahattı

Transilvanya Yollarında – araba koltuğunda kemer takılıyken o güvendeydi ve bizim de içimiz bu nedenle rahattı

Burada Fas’ta yaşadığımız deneyime değinmeden edemeyeceğim: Fas gibi gelişme sürecinde olan 3. Dünya ülkesi yerlerde genellikle trafik tabelalarına uymak pek mümkün değil. Çünkü anlamsız bir çok tabela var. Tüm kurallara uyduğunuzu düşünseniz bile pusuya yatmış bir trafik polisi tarafından durdurulmanız çok olası. Fransızca bilmiyorsanız polisle anlaşmanız zaten imkansız. Trafik polisinin tek amacı size ceza kesmek. O bir şekilde bir neden bulacak emin olun. Eğer bir şekilde anlaşırsanız makbuz kesmesini önleyebilir ve cezayı yarıya yarıya indirebilirsiniz. O para onun cebine gidecek çünkü sistem böyle kurulmuş.

Dades Geciti

Fas’ın yolları

Kısa ama önemli birkaç bilgi

Avrupa’da benzinde serbest piyasa var. Yani her benzin istasyonunda farklı fiyatla karşılaşacaksınız. Sabah iş saatlerinde ya da akşam iş çıkışı saatlerinde fiyatlar daha yüksek, ayrıca otobanlar şehir içine göre oldukça pahalı. Mesela genelde biz Avusturya’ya geçtiğimizde depomuzu orada doldurup Münih’e öyle geri dönüyoruz. Çünkü orada benzin hep daha ucuz oluyor.

Benzin istasyonları self servis. Benzinizi kendiniz dolduracaksınız ve sonra gidip ödeme yapmanız gerekiyor.

Avrupa’nın her yerinde park edebileceğiniz yerler oldukça net. Sokak aralarına bırakma mantığı pek çalışmıyor. Çünkü çoğu sokak sadece orada yaşayan insanlara ayrılmış durumda ve o kişilerin araçlarında özel bir işaret var. Yani aracınızı ara sokağa park edip giderseniz döndüğünüzde aracınızı yerinde bulmama ihtimaliniz çok yüksek. Aracınız çekilirse çekici parasını da siz ödüyorsunuz. Güzel bir meblağı gözden çıkarın derim bu durumda (300 – 400 Euro hatta daha fazlası). Bir de üzerine park cezası eklenecek. Bunu yaşamamak için park otomatlarının olduğu caddeleri ya da otoparkları tercih edin. Pazar günleri genelde park yerleri ücretsiz olabiliyor. 15 dakikaya gidip geleceğim park parası ödemeyeyim demeyin. Cezayı anında yersiniz. Ya da dörtlüleri yaktım şimdi geliyorum Avrupa’da çalışmayan hatta bilinmeyen bir durum. Münih’e ilk taşındığımızda dörtlüleri yakıp kenara yanaşan eşimin yanına anında polis gelmişti ve neden anlamızca dörtlüleri yaktığını sormuştu. Anlattık ama anlamadılar :)

Büyük şehirlerde kiralık aracınız olsa bile onu otoparka park edin ve toplu taşıma kullanın derim. Mesela Amsterdam ya da Münih’te araçla dolaşmak kabus. Avrupa, trafiği önlemek ve özel araç sayısını azaltmak için bir çok caydırıcı önlem alıyor. Örneğin her yer trafik lambası ile dolu. Park yeri bulmak zor. Bisikletlilerin yol üstünlüğü var. Onların yanından geçerken çok dikkatli olmalısınız ve birkaç metre uzağından geçmelisiniz. Onları korkutmamalısınız. Bu nedenle böyle yerlerde araç kullanmak keyif değil tam tersine işkence. Ek olarak Avrupa’da o kadar iyi toplu taşım ağı var ki. Metrolar, tramvaylar, otobüsler her şey sizin bir yerden bir yere rahatça ulaşmanız için yapılmış. Kısacası şehir içinde arabaya hiç ihtiyacınız yok.

Ya da şehri bisikletlerle keşfetmek en güzeli - Belçika Hatırası

Ya da şehri bisikletlerle keşfetmek en güzeli – Belçika Hatırası

Yurt dışında hiç bilmediğiniz bir şehirde yolu nasıl bulacağım diye korkmanıza hiç gerek yok. Eğer kullandığınız yol bulmaya yarayan app’ler yoksa araç kiralarken navigasyonla beraber kiralamaya dikkat edin. Çünkü navigasyon standart araç kiralamanın içinde yer almıyor. Ya da kendi navigasyonunuzu getirebilirsiniz eğer içinde o ülkenin haritası yüklüyse. Böylece dil karmaşasından kurtulmuş olursunuz.

Küba’da ya da Japonya’da siz siz olun araç kiralamayın. Küba’da kiralayacağınız araçların durumu oldukça kötü. Yollar köy yolu, engebeli, taşlı. Aracınızın başına bir şey gelmesi en iyi ihtimalle lastiğinin patlaması çok olası bir durum. Bu tavsiyeyi bizden sonra Küba’ya giden bir arkadaşıma verdim. O beni dinlemedi ve araç kiraladı. Tatil sonrası lastikleri patlayıp yolda kaldıklarında ‘’keşke Gökçe’yi dinleseydim’’ diye hayıflandığından bahsetti :)

Havana Sokakları

Havana Sokakları

Japonya’da ise neden araç kiralamamalısınız? Çünkü Japonya’da inanılmaz iyi bir tren ağı var. Hem de mermi trenlerle bir yerden bir yere çok hızlı bir şekilde ulaşmanız mümkün. Yani böyle bir imkan varken araç kiralamak bence gereksiz.

Japonya'da tren yolculuklarımız bu şekilde geçti :) Herkes halinen pek bi memnundu :)

Japonya’da tren yolculuklarımız bu şekilde geçti :) Herkes halinen pek bi memnundu :)

Benden bilgiler bu kadar. Yurt dışında araç kiralama konusunda daha fazla bilgiye ihtiyaç duyarsanız sorularınızı bekliyorum. Ya da ilginç deneyimlerinizi paylaşmak isterseniz bana yazın. Yazıya ekleyelim ki herkes bu bilgilerden faydalansın…

Off the Road on the Track – 17.07.2018

Yorumlar

yorum

Share

Gökçe Demirci