Avusturya’da günü birlik dağ çıkışı: Spitzsteinhaus


10 Mar 2019
Paylaş

Yine bir trekking yazısı. Ama bu sefer karlı dağlarda. Hedef olarak seçtiğimiz dağ evi 1.252 metre rakımda bulunan Spitzsteinhaus. Tanıtacağım bölge Avusturya ile Almanya sınırında yer alan bir bölge. Münih merkezden 86 km uzaklıkta. Araba ile yaklaşık 1 saatte ulaşabilen bir yer.

Yürüyüş sırasında bu sefer çok az kişiyle denk geldik. Tüm yolu yalnız yürüdük desem yeridir

Münih’e yakınlığı sebebiyle bu bölge oldukça iyi bilinen, doğa yürüyüşleri yapmayı sevenler tarafından sevilen bir bölge. Ayrıca aile olarak küçük çocuklarıyla yürüyüş yapmak isteyenler için de biçilmiş bir kaftan adeta. Çünkü çok uzun olmayan yürüyüşlerle çok güzel dağ evlerine ulaşmak mümkün. Hatta yazın araba ile yukarılara kadar çıkmak mümkün. Yani araba ile gezip ardından 15-20 dakikalık güzel bir yürüyüş yapılarak da bu bölgenin tadı çıkartılabilir.

Dağ evine ulaşmamıza ramak kalmışken. Son çıkış…

Hedef: Spitzsteinhaus – yani Spitzstein dağ evi.
Rakım: 1.252 metre

Tüm yıl boyu açık. İnternet adresi:

https://www.spitzsteinhaus.info
Konaklama mümkün
Duş imkanı var.
Konaklama fiyatı kişi başı 10-30 Euro civarı:
Eğer 2 yataklı bir oda ise: 28 Euro
Çok yataklı bir oda ise (4 ya da 6 yataklı): 23 Euro
Yatakhane ise: 10 Euro.

Hedefe vardığımız An – Mutlu ve gururluyuz

Buraya nasıl ulaşabilirsiniz:

Buraya eğer kışın gelecekseniz Erl Bölgesi’ne gitmeniz gerekiyor. Erl köyündeki otoparka (Erlerberg/Moosbauer – Rakım 935 metre) arabanızı park ettikten sonra sizi yaklaşık 1-1,5 saatlik bir çıkış bekliyor. Tabelalarda 1 saat yazsa da kışın kar sebebiyle çok hızlı yürümek mümkün olmuyor.

Eğer bahar/yaz aylarında bu bölgeye gelecekseniz o zaman arabayla daha da yukarı çıkmanız mümkün. Goglalm (Rakım: 1143 metre) bölgesindeki otoparka arabanızı park ettikten sonra sizi yaklaşık 20 dakikalık bir yürüyüş bekliyor.

Karlarla kaplı yürüyüşümüzde bize kuş sesleri eşlik etti

Eğer kendi aracınız ya da kiralık bir araç yoksa toplu taşıma ile de bu bölgeye ulaşmak mümkün. Nasıl mı?

Münih’ten kalkan uluslararası tren bağlantısını kullanarak Rosenheim’a gelmelisiniz. Rosenheim’da ise tren değiştirip Prien am Chiemsee üzerinden Aschau yönüne giden lokal trenlere binmelisiniz. Aschau durağında inip Schrang yönüne giden otobüslere binmeniz gerekiyor sonrasında. (9502 numaralı otobüs, tren istasyonu durağından bineceksiniz).

Yürüyüşünüze ise hemen Schrang köyünden başlayabilirsiniz. O zaman yaklaşık 1,5 saat gerekiyor dağ evine ulaşmak için. (6 numaralı yürüyüş yolu, küçük bir nehir boyunca ilerleyip Mitterleiten bölgesi üzerinden Spitzsteinhaus’a ulaşacaksınız).

Biz nasıl yaptık?

Biz Erl köyüne gittik önce. Erlerberg/Moosbauer bölgesindeki otoparka arabamızı park ettik. Başladık yürümeye. İlk metreleri normal yol. Ama yaklaşık 5 dakika sonra yürüyüş yolu tamamen karla kaplanıyor ve orman içinden yukarı doğru bir tırmanışa geçiyor. Çok dik bir yol değil. Ama tabii ki karda yürümek normal toprak yolda yürümeye göre oldukça zor. Defne’yi tüm yol boyunca sırtında taşıyan Fatih için kara bata çıka yürümek kolay olmadı.

Bu sefer tüm yürüyüş boyunca Defne’yi Fatih sırtında taşıdı

Bizim yürüyüşümüz yaklaşık 1 saat 15 dakika sürdü. Zaman zaman ormanlık alandan çıktık. Geniş açık alanda yürüdük. Yol boyu eşlik eden manzara ise mükemmeldi. Hedefe ulaştığımızda ise mutlu ve gururluyduk. Defne ise tüm yol boyunca uyudu diyebilirim.

Babasının sırtında uyuyan Defne
Dağ evinin terasından manzara

Dağ evinde yemek yedikten ve dinlendikten sonra – ki bu dinlenme aslında Defne’nin oyun oynaması için epey uzatıldı- aynı yoldan geri döndük. İnişler her zaman çıkışlara göre daha kısa sürse de bu sefer hava şartları bozunca tahminimizden biraz daha uzun sürdü inişimiz. Biz 45 dakikada ineriz diye planlarken tam 1 saatte indik. Çünkü yağmur başladı iniş sırasında. Öyle olunca Defne’nin ıslanmaması için sırt çantasına yağmurluğu takmak için mola vermek zorunda kaldık. Yağmur çok hızlanmadan, biz arabaya ulaşana kadar devam etti.

Dönüşte yağmura yakalandık

Arabaya bindiğimizde ise artık epey şiddetini artırmıştı. Sanırım dağ evinde yaptığımız molayı biraz fazla uzun tuttuk ve dönüşümüz biraz geç saate kaldı. Sonuçta dağda olduğumuzu ve her an hava şartlarının değişeceğini hesaba katarak daha erken inmeliydik belki de. Ama Defne o kadar keyifle oynadı ki dağ evinde biz de kıyamadık ona ve 2 saatten fazla mola vermiş olduk. Böylece yürüyüş sırasında sırt çantasında oturan/uyuyan Defne’ye de oyun için zaman ayırmış olduk.

Oyun zamanı

Kıyafet nasıl olmalı?
Kara uygun kıyafetlerin ve sağlam yürüyüş ayakkabılarının yanı sıra benim tavsiyem ayakların/paçaların ıslanmasını engellemek için ayaklara tozluk tarzı koruyucu takmak şart. Bir de karda kaymadan yürümek için ayakkabıların altına zincir giyilmesini şiddetle tavsiye ederim.

Fatih ayaklarını kardan korumak için koruyucu takarken
Ayakkabılarımızın üzerine giydiğimiz zincirler

Karda yürürken eğer hava açıksa ve güneş varsa yürüyüş sırasında insan oldukça fazla terleyebilir. Bu nedenle kat kat giyinip gerektiğinde üstteki katları azaltmakta fayda var. Ve tabii ki güneş kremi şart. Çünkü karın etkisiyle güneş ışınları yansıyıp insanın yüzünü daha çok yakabiliyor. Aman dikkat. Kapkara acıyan bir yüzle eve dönmeyin.

Geri dönüp baktığımda… Arkamızda bıraktığımız yol işte böyle güzeldi

Dağ evinde yeme-içme

Dağ evleri sonuçta dağın başında olduğu için böyle evlerde beklentiyi her zaman düşük tutmakta fayda var. Ama genelde yeterli sayıda seçenek bulunuyor. Örneğin vejeteryan ya da çorba seçeceği her zaman mevcut. Peynir tabakları, ev yapımı kek/pasta seçeneklerinin yanı sıra sıcak yemek de var. Ben bu sefer mercimek çorbası (6,0 Euro) içmeyi tercih ettim. Defne için de şehriyeli çorba (3,80 Euro) sipariş ettik. Fatih ise yumurtalı ekmek tarzı değişik bir yemek (Sanırım 8 euro civarıydı fiyatı) tercih etti. Lezzetliydi hepsi. Ardından ev yapımı kekleri için içimiz gitse de kendimizi tuttuk ve sadece kahve içtik (Kahve 3,0 Euro).

İyi ki gelmişiz diye diye dönüşümüzü tamamladık.

Off the Road on the Track olarak:

Doğada olmaya her hava şartında, her koşulda varız ? Kar, kış ise dağlara çıkmamıza hiiiiiç engel değil. Kara bata çıka yürümek hiç dert değil. Hiiiiç üşenmiyoruz. Çocuğu sırtımızda da taşırız gerekirse. Hasta ? olmuyor kimse. Denedik, gördük ? Önemli olan kuş sesleri arasında yürümek, temiz havayı içimize çekmek, evlerin-arabaların arasına sıkışıp kalmamak. Bizce hayat o zaman yaşanılır oluyor. Biz karla kaplı dağda yukarı doğru yaklaşık 1,5 saat yürüyerek bacak kaslarımıza biraz dert çektirdik doğru; ama gözümüz, gönlümüz açıldı ? O zaman kar yürüyüşlerine devam.

Off the Road on the Track dağlardaydı yine

09.03.2019 – Spitzsteinhaus Yürüyüşü

Yorumlar

yorum

Share

Gökçe Demirci