06 Nis 2016
Biz FAS’ı çok sevdik. Peki NEDEN?
1- ERG CHEBBI’de uçsuz bucaksız çölde geçirdiğimiz 36 saatte adeta bir başka gezegendeydik. Tüm dünyadan, her kötülükten uzak; sonsuzluğun sessizliğindeydik.
2- CHEFCHAUOEN’da masmavi sokaklarda kaybolmak bir sulu boya tablosunun içinde gezinmek gibiydi adeta.
3- Marrekeş’in o ünlü Fna Meydanı’nda kalabalığın içine karışmak adeta Binbir Gece Masalları’nı yaşamak gibiydi. Yemek satıcıları, yılan oynatıcıları, köçekler, hikaye anlatıcıları, dilenciler, şarkı söyleyenler, dans edenler… Marrekeş’in o kalabalığında başımızın döndüğünü hem de çok fena döndüğünü söylemem gerek. Böyle bir atmosferi başka hiçbir yerde yaşamadık, yaşayacağımızı da tahmin etmiyorum.
4- Marrakeş’in ve Fes’in dar sokaklarında dolaşırken dünya ticaretinin kalbinin FAS olduğunu düşünmemek elde değildi. O sokaklara girip kaybolmak, göze hoş gelen tezgahlarda durup pazarlık etmek, tatlı bir sohbete koyulmak inanılmazdı. İnsan kalabalığından yürünemeyecek durumdayken bir de o sokaklarda yük taşıyan eşeklere denk gelmekse FAS’a has olsa gerek.
5- FAS’ın yerlileri Berberilerle tanışmak, hatta çölde masmavi kıyafetleriyle Tuareg’lerin kültürünü tanımak çok özel, güzel bir deneyimdi.
6- Başı karlı Atlas Dağları’nda geçirdiğimiz 24 saatte huzurdu bize eşlik eden duygu. Tabii ki doğa yürüyüşümüz sırasında bize eşlik eden sevimli keçileri ve eşekleri de unutmamak gerek.
7- 11 günde 10 şehir ve 2.000 km ile FAS’ın yollarını arşınladık. Dağlarından, çöllerine, Kasbah’lı yollarından kalabalık şehirlerine, güneyinden kuzeyine ve doğusundan Atlas Okyanusu’na kadar yol aldık ve yolların kendisi de en az varılan yer kadar güzeldi.
8- FAS’ın güveçte pişen sebzeli et yemeği Tajinesi ve ardından içilen Nane çayı ile mest olduk, mideler bayram etti.
9- Fas’ın el emeği göz nuru ile harikalar yaratan zanaatkarlarını küçücük dükkanlarından çalışırken izlemek ayrı bir zevkti. Her şeyin makineleştiği günümüzde FAS hala el emeği ile ayakta durmaya çalışırken bu göz nuru işçilikten etkilenmemek mümkün değildi.
10- O dapdaracık labirent sokaklı Medina’larda otelimizi/yolumuzu bulmak tam bir maceraydı bizim için. GPS’in çaresiz kaldığı An’larda biz de çok çaresizdik ancak bundan da keyif almadık değil hani. Sürekli kaybolduk, yolumuzu bulduk yine kaybolduk ve her seferinde yepyeni şeyler keşfettik.
11 günlük FAS maceramız geride kalırken bize yine yeniden hatırlayacağımız, hatırlarken yüzümüzde güzel tebessümler yaratacak anılar kaldı. Bir de evimizin duvarlarını süsleyecek resimlerimiz…
Off the Road on Track FAS’ı keşfetti.
26.03-05.04.2016